Urfa, turizmde sıçrama yapmak için altyapı, dijitalleşme ve küresel strateji adımlarını bekliyor

Urfa, 2023’ün İslam Ülkeleri Turizm Kenti ilanı ile birlikte turizmdeki potansiyelini milyar dolarlık düzeye çıkardı. Kenttin potansiyelini en verimli şekilde değerlendirmek için küresel strateji geliştirme çalışmaları sürerken, Balıklı Göl Haremi bölgesindeki altyapının iyileştirilmesi, atıl bekleyen tarihi binaların turizme kazandırılması, dijital kanalların daha da geliştirilmesi bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Urfa, turizmde sıçrama yapmak için altyapı, dijitalleşme ve küresel strateji adımlarını bekliyor

Mehmet Nabi Batuk / ŞANLIURFA

Kuzey Mezopotamya’nın merkezi konumundaki Şanlıurfa, tarihin sıfır noktası Göbekli Tepe’nin keşfi ile birlikte inanç ve arkeo turizmdeki gelişmesini sürdürüyor. Kenttin 12 bin yıllık geçmişiyle ün salan Balıklıgöl Haremi bölgesindeki yüzyıllık konaklar butik otellere dönüştürülürken, tamamlanan yatırımlarla birlikte şehrin yatak kapasitesi 9 bine dayandı. Yeni stratejiler geliştirmek üzere kurumlar arasında koordinasyon için yeni protokoller yapıldı. Kamu, özel sektör ve sivil toplum örgütleri daha kurumsal projeler için Şanlıurfa Turizmi Geliştirme AŞ’nin kuruluşunu ilan etti. GAP İdaresi de Şanlıurfa Turizm Master Planı’nı hazırladı. Sektör temsilcileri daha umutlu. Urfa’nın doğru yatırımlarla inanç ve kültür turizminden milyar dolarlar kazanması mümkün ve daha yakın gözüküyor.

Bu yıl hedef 1 milyon turist

Şanlıurfa’ya 2019'da 600 bin 914'e turist gelmişti. 2020 yılında pandeminin de etkisiyle bu sayı yarı yarıya azalmıştı. 2021’de toplam turist sayısı 491 bin 127 olarak kayıtlara geçti. Bunun 24 bin 138’i yabancı turistti. 2022 yılında, Ocak-Kasım döneminde 933 bin 465 kişi konakladı, bunun 538 bin 59'u yerli turistler, 32 bin 322'si yabancı turistlerdi. Toplamda, 11 ayda 570 bin 381 konaklamalı turist geldi. Bu yıl için beklenti 1 milyon turist çekmek. Bu sayı belki tutturulabilir ama asıl sorun yabancı turist sayısındaki dramatik düşük sayıların nasıl aşılacağı…

“Roma ve Endülüs İspanyası ile mukayeseli strateji geliştirmeliyiz”

Şanlıurfa Turizm Profesyonelleri Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Rahime Yaşar’a göre Urfa’nın, turizm potansiyeli yönünden kıyaslanabileceği tek kent İstanbul. Yurtdışında da kentin muadilleri Roma, Endülüs İspanyası… Urfa’nın artık uluslararası bir turizm stratejisiyle ele alınması gerektiğini söyleyen Yaşar, “Tarihin sıfır noktası olan Göbeklitepe’nin keşfinden önce Urfa, zaten GAP turları ile yoğun turist çeken bir bölgeydi. Göbeklitepe’nin keşfi ile birlikte kentimize olan ilgili daha da büyüdü. Karahan Tepe, Sayburç, Çakmak Tepe, Soğmatar Antik Kenti ve Harran’da sürdürülen arkeolojik çalışmalarla birlikte Urfa tüm dünyanın ilgisini çekmeyi başardı. Bu alanda sürdürülebilir olarak büyüyebilmek için kurumlarımız arasındaki iletişim ve koordinasyonunu güçlendirerek yeni bir turizm anlayışı geliştirmeliyiz. Açık hava müzesi olan ilimizin tüm ören yerleri ile bir bütünlük arz etmeli, şehrimize, bölgemize ve ülkemize maksimum ekonomik girdiyi kültür ve inanç turizmi ana başlığında sağlamalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından 2019 yılının Göbekli Tepe Yılı olarak ilan edilmesinin ardından turizm yatırımlarında canlanma başladığını ifade eden Yaşar, şöyle devam etti: “Kent turizmimiz potansiyele göre şuanda emekleme aşamasında. Göbekli Tepe’den önce 6 bin 500 olan yatak kapasitemiz şu anda 8 bin 900’e ulaştı. Pandemi öncesinden bu yana otellerimizin doluluk oranı sürekli %100’dü. 6 Şubat depremi ve sel ile birlikte geriledi. Devam eden projelerle 2024’e kadar 11 bin yatak kapasitesine ulaşabiliriz. Hedefimiz sezonu 10 aya çıkarmak. Urfa’da inanç, tarih, kültür ve arkeoloji turizmine ne kadar çok alternatif oluşturursak sektör o oranda hızlanacak. Trackingde de potansiyele sahibiz. Karacadağ ve Takoran Vadisi’nde kış sporları ve köy turizmi projeleri devam ediyor. 125 km’lik güzergahı olan Hz. İbrahim Kültür Yolu ile sektör güçlenecek. Halfeti’de su sporları ve termal turizm gelişmeye açık alanlarımızdan. Yerel yönetimler daha çok sorumluluk almalı. Türkiye Turizm Geliştirme Ajansı’nın rol model olarak kabul ettiği Şanlıurfa Turizmi Geliştirme AŞ’yi (ŞTGAŞ) güçlü bir yapıya eriştirmeliyiz. Düzenli gelir kaynağı yaratacak değerleri oluşturup yatırımların önünü açmalıyız.”

“Maalesef dijital kanallardan yeterince yararlanamıyoruz”

Kentin en büyük şehir içi oteli olan Nevali Hotel Genel Müdürü Emin Akbaş, kentin EMITT klasmanında bir fuara hazırlandığını söyledi. Depremin ardından yapı kontrolleri ve yeni sezon dekorasyonu için 2 ay kapalı kalan otellerinin yeniden açıldığının bilgisini paylaşan Emin Akbaş, otel ve il turizmi hakkında “24 katlı binamızda, 209 odada toplamda 360 yatak kapasitemiz var. 5 yıldız standartlarındayız ancak son yatırımlarla 6 yıldız standartlarına çıkarttık. Urfa’da Göbeklitepe’nin keşfi ile birlikte yurt dışından misafir sayıları arttı. Son aylarda Rusya, Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinden gelen misafir sayımız da artış eğiliminde. Urfa dünya genelinde tanınan bir inanç merkezine dönüştü. Hala keşfedilmemiş yüzlerce değerimiz toprak altında. İlgi ile birlikte hedefimiz de büyüyor.

6 aylık bir turizm sezonuna mahkum etmek yerine yılın 12 ayında aktif hale getirecek projeler üzerinde çalışıyoruz. Dijital altyapı eksik. Göbeklitepe, Karahantepe, Balıklıgöl Haremi, Harran ve Halfeti’nin tanıtımına daha çok önem vermeliyiz. Maalesef dijital kanallardan yeterince yararlanamıyoruz. Turistlere rehberlik hizmeti verecek yeni nesil ve modern online uygulamalara ihtiyacımız var. Pasaportlara logo olarak eklenen kentler arasında maalesef Urfa yok. En azından Balıkgöl veya Göbeklitepe eklenmeli. ‘Şanlıurfa İslam Dünyasının Turizm Başkenti Başlangıcından Bu Yana’ sloganıyla bölgenin ilk turizm fuarı gerçekleştirilecek. Çalışmalar devam ediyor. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT’in klasmanında olacak. Bu fuar Urfa’nın sektördeki konumlanması için önemli bir etkinlik olacak” diye konuştu.

“Balıklıgöl Haremi’ndeki altyapı, hijyen ve güvenlik sorunları çözülmeli”

Şanlıurfa’da turizmde daha hızlı bir sıçrama yaratılabileceğini belirten Hanehan Otel Genel Müdürü Murad Sünbül, “Dünyada yüzyıllardır Fertile Crescent olarak anılan Bereketli Hilal’in tam merkezindeyiz. Yüksek potansiyele rağmen altyapı sorunları sektörün önünü kesiyor. 3 din için de kutsal sayılan bir inanç bölgesi. 3 dinin atası Hz. İbrahim’in ateşe düştüğü Halil Ür-Rahman (Balıkgöl), tarihin en eski ibadethanesi Göbeklitepe burada. Yahudiler’in Roş Haşanah kutlamaları buradan yayılmış. Ancak Balıklı Göl Haremi bölgesinde karmaşa hakim. Esnaflarımız denetlenmiyor. Ciddi hijyen ve asayiş sorunları var. Kasap işletmeleri bölge dışına taşınmalı. Daha fazla otopark, mobil WC, yeşil alan, sosyal donatı alanı ve güvenlik noktalarına ihtiyacımız var. Bıçakçı Meydanı, Bey Kapısı, Akarbaşı, Göl Caddesi, Hasan Paşa Camisi, Dergah Çarşısı, Gümrük Hanı, Güvercinciler gibi tarihi bölgelerimizde yönlendirici tabelalar eksik. Rotalar yeniden oluşturulmalı, estetik sokak aydınlatmaları ve tabelalar konulmalı” dedi.

Kentin acil ek 2 bin yatak kapasitesine ihtiyacı olduğunu belirten Sünbül, “Turizm Master Planı hazırlandı. Ancak planlanan altyapı yatırımları olmayınca sorunlar büyüdü. Strateji sorunu yok, uygulama sorunu var. Yüzyıllık konaklar atıl. Elli Sekiz Meydanı’ndaki pek çok tarihi yapı bilinçsizlik ve çeşitli miras sorunları nedeniyle turizme kazandırılamadı, çürüyor. Tarihi yapıları ya gerçek yatırımcılara açmalıyız ya da yerel yönetimler devreye girmeli” diye konuştu.

“İslam İşbirliği, Urfa’yı İslam Dünyası Turizm Başkenti seçti”

Göncü Turizm Genel Müdürü Cem Göncü, şunları söyledi: “Son günlerde Urfa’ya özellikle Rus turist gelişinde ciddi artış oldu. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın geçtiğimiz yıl gerçekleştirdiği 11. Turizm Bakanları Konferansı'nda yapılan oylamada Şanlıurfa’nın İslam Dünyası Turizm Başkenti olarak seçilmesiyle birlikte bölgede faaliyet gösteren seyahat acentelerinin asıl hedefleri İslam ülkeleri oldu. Deprem ve sel afeti nedeniyle İslam ülkelerinde beklenen atılımları yapamadık.

Ancak bu alanda yüksek potansiyelimiz var. Harran’da devam eden kazılardan inanç turizmi açısından dünyadan ses getirecek önemli keşifler yapılıyor. İlgi ve merakı doğru tanıtım projeleriyle buluşturabilirsek Urfa tüm dünyada öne çıkan inanç merkezlerinden biri olacak. Uçak sefer sayıları yetersiz. Uçak şirketlerinin geldiklerinde zarar etmemesi için farklı argümanlar geliştirmeliyiz. Uçak firmaları sadece yolcu taşımacılığı ile kar edemez, kargo da taşıyabilirler. Kargo alabilirlerse bilet maliyetleri düşecek.”

“Geleneksel isot üretimi için modern fabrikalar kurulmalı”

Ayn Zeliha Baharat Mağaza Müdürü Mehmet Karakurt: “Kente gelen turistlerin en çok aldığı yöresel ürün isottur. Yüksek talep nedeniyle merdiven altı işletmeler artıyor. Kaliteli isot bulmak zorlaşıyor. İsotta kurumsallaşmış ve markalaşmış bir sanayi değerimizin olmaması yüksek katma değer yaratmamızın önüne geçiyor. Ürünü geleneksel olarak işleyecek yeni modern fabrikalara ihtiyacımız var. Eğer bölgemizdeki isot sanayicileri markalaşmada gelişirse niş ürün ticaretimiz ve ihracatımız rahatlıkla daha üst seviyelere çıkar” dedi.

“Nitelikli personel olmayınca marka işletme de olamıyor”

Paflar Ciğer Baş Şefi Mustafa Paflar: “Sektörün önünü kesen sorunların başında nitelikli personel var. Turizm liseleri ve üniversite kapasitesi artırılmalı, belediyeler ve halk eğitim bu alanda yeni atölyeler kurmalı. Restoran ve kafe işletmeleri nitelikli personel bulamadıkları için marka işletmeler oluşturamıyor. Kentimiz dünyanın en eski gastronomi merkezlerinden birisi. 46 yerel yemeğimiz ve yiyeceğimiz coğrafi işaret tescili aldı. Onlarcası için de başvuru var. Yaşadığımız personel sorunu nedeniyle gastronomideki potansiyelimizi ortaya çıkaramıyoruz. Kentimizde yeni profesyonel şefler, aşçılar ve yardımcı personeller yetiştirecek yeni gastronomi merkezlerine ihtiyaç var.”

Urfa turizm sektörünün başlıca talepleri şöyle;

  • Şanlıurfa Turizmi Geliştirme AŞ’ye vizyon yatırımlar için güçlü gelir kaynakları yaratılmalı
  • GAP İdaresi’nin hazırladığı Master Planı’nda belirlenen yatırımlara hemen başlanmalı
  • Hz. İbrahim Kültür Yolu Projesi yeniden aktif hale getirilmeli
  • Balıklıgöl’ün yönetiminde koordinasyon sorunları çözülmeli, iletişim kanalları daha da güçlendirilmeli
  • Elli Sekiz Meydanı’nda yer alan atıl konaklar turizme kazandırılmalı
  • Balıklıgöl Haremi Bölgesi’ndeki altyapı eksiklikleri ortadan kaldırılmalı, yeşil alan, otopark ve mobil WC sayısı artırılmalı. Sağlık, güvenlik ve hijyen riski yaratarak çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden işletmeler taşınmalı
  • Sektöre nitelikli personel kazandırmak için kamu, özel sektör ve yerel yönetimler arasında yeni işbirlikleri geliştirilmeli.
  • Hava lojistiğinin daha da güçlendirilmesi için hava kargoya uygun üretim yapacak işletmelere destek sağlanmalıdır.