Aydınlı ihracatçılar 2 milyar dolar hedefliyor
Ege İhracat Buluşmaları’nın ikincisi Aydın’da gerçekleşti. Toplantıda konuşan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Aydın’ın ihracatta 2021 yılında ilk kez 1 milyar dolar barajını aştığını, sanayi, madencilik ve tarım sektörlerinin Aydın’ın ihracatını ikiye katlayacak potansiyeli olduğuna dikkat çekti.
Duygu GÖKSU - Ayşe YILMAZ
Ege İhracatçı Birlikleri’nin (EİB) DÜNYA Gazetesi işbirliğiyle düzenlediği Ege İhracat Buluşmaları’nın ikincisi Aydın’da yapıldı. Aydın Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan'ın gerçekleştirdiği, gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz, Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım ve Yazar Erhan Aslanoğlu’nun konuşmacı olduğu bir panel gerçekleştirildi.
Dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeler ve ihracatta karşılaşılan sorunların gündeme taşındığı toplantının açılış konuşmasını yapan EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, Ege ihracatına 7,8 milyar dolarlık katkı sağlayan 56 üyeden 6’sının Aydın’dan olduğunu belirterek, Aydın’ın ihracatını kısa sürede ikiye katlayabilecek potansiyele sahip olduğunu vurguladı.
"Aydınlı ihracatın yıldızları daha da artmalı"
Aydın’ın ihracatının 2021’de 1 milyar 26 milyon dolara yükseldiğini hatırlatan Eskinazi, “Hem tarımın hem sanayinin şehri Aydın’da büyük bir potansiyel var. Türkiye’de ihracatın başladığı yer İzmir, ancak ihracatta ilk ürün Aydın’ın inciridir. Ülkemizde kurulan ilk ihracatçı birliği; Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’ydi. Aynı zamanda bildiğiniz gibi; Türkiye'de ilk demiryolu İzmir-Aydın arasında yapıldı. Bunun nedeni de Aydın incirinin, pamuğunun dünyaya daha hızlı ve daha verimli ulaştırılmasıydı. Bugün ise baktığımızda madencilikten otomotive kuru meyveye kadar birçok sektörümüz Aydın ilimizin ihracatında ön sıralarda” dedi.
Eskinazi, “EİB olarak 2021 yılında gerçekleştirdiği 16 milyar 325 milyon dolarlık ihracata 7,8 milyar dolarlık katkı sağlayan 56 üyemizi gazetelere verdiğimiz teşekkür ilanıyla duyurmuştuk. İklimlendirme, maden, otomotiv sektörlerinde öncü, sürdürülebilirliğe yatırım yapan firmalarımızdan 6’sı Aydın’dandı. Aydınlı ihracatın yıldızlarının daha da artmasını temenni ediyoruz. İlkini İzmir’de gerçekleştirdiğimiz toplantılarımız; Manisa, Muğla, Balıkesir, Afyon ve Uşak illerimizle devam edecek” ifadelerini kullandı.
Davut Er: “Zeytinyağı katma değerli satılmalı”
Aydın’ın Türkiye’de kuru incir, kestane, zeytinyağı ve kereviz üretiminde birinci; çilek, enginar, turunç, börülce ve mandalinada ikinci sırada olduğunu vurgulayan Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği (EZZİB) Başkanı Davut Er, “Pamuk ve sofralık zeytinde ise üçüncü büyük üreticiyiz. Aydın’ın tarımsal anlamda Türkiye’yi besleyen şehirlerimizden biri olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Aydın, 2021 yılında tarihinde ilk kez 1 milyar doları aşarak 1 milyar 26 milyon dolar ihracat rakamına ulaştı. Üretimi Aydın’da yapılan, ihracat işlemleri İzmir ve İstanbul başta olmak üzere farklı illerden yapılan ihracatımız da dikkate alındığında Aydın’ın ihracatının 1,5 milyar doları aştığını düşünüyoruz. Aydın’ın ihracatına en çok katkıyı 200 milyon dolarla madencilik sektörü dolarla yaptı. Aydınlı kuru meyve ihracatçılarımız ise 157 milyon dolar dövizi Türkiye’ye kazandırdı” diye konuştu.
Zeytin ve zeytinyağı sektörü olarak Aydın’ın ihracatına 30 milyon dolar ihracat katkısı sağladıklarını belirten Er, “EZZİB’in sofralık zeytin ihracatında, birinci firmamız dahil, ilk 10’daki 5 firmamız Aydınlı ihracatçılarımızdan oluşuyor. 2021 yılında, 24 milyon zeytin ağacımızdan 288 bin ton zeytin rekoltesi elde ettik. Aydın’ın 44 bin ton sofralık zeytin üretimi olurken, zeytinyağı üretiminde 43 bin tonla Türkiye’de birinci konumda. Türkiye’de en çok ihracat yapan 23’üncü il konumundayız. Aydınımızın ihracatına Ege İhracatçı Birlikleri’ne üye, katkı veren bin 114 ihracatçımızın her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bu sayının ilerleyen yıllarda daha da artmasını diliyorum. Aydın’ın ihracatının ikiye katlanması için gece gündüz çalışıyoruz. Zeytin ve zeytinyağı ihracatının yasaklı olması büyük kayıp. Türk ihracatçısı için, Türkiye imajı için son derece olumsuz. Geçen hafta içinde ABD ve İngiltere özelinde sorular geldi. Zeytin de yasaklı listesinde gözüküyor. Bu Aydın ve ülkemiz için büyük kayıp. Riviera zeytinyağı fiyat olarak ayçiçek yağının altında olmasına rağmen ayçiçek yağını tercih edenler var. Zeytinyağı katma değerli satılmalı” açıklamalarında bulundu.
Tarım Bakanlığı’nın asıl odaklanması gereken konunun ihracat yasağı değil; üretimi artırmak, maliyetleri indirmek, zeytin ağaç varlığından elde edilen yağı artırmak olduğunun altını çizen Er, “İhracat yasağına karşı çıkıyoruz. İspanya’da 335 milyon ağaç varlığı var 1 milyon 408 bin ton üretimleri var. Türkiye’de 193 milyon ağaç varlığı var 235 bin ton üretim var. İtalya’da 159 milyon ağaç var 371 bin ton üretim var. Yunanistan’ın 107 milyon ağaç varlığı 235 bin ton üretimi var. Fas’ta 103 milyon ağaç var 158 bin ton üretim var. Tunus’ta 76 milyon ağaç 240 bin ton üretim var. Tunus halkının yüzde 75’i ayçiçek yağı tüketir, ürettikleri yağların yüzde 80’nini ihraç ederler. Eğer bir mal katma değerli satılabiliyorsa satılmalı, yasak konulmamalı. 193 milyon ağaçtan neden bu kadar az yağ üretiliyor buna odaklanılmalı” dedi.
Fevzi Çondur: “Aydın’ın tarımsal ürün ihracatı 241 milyon dolar”
Zeytinyağına yapılan prim desteklerinin acilen artırılması gerektiğini, böylece Türkiye’nin İtalya, İspanya gibi lider ülkelerle rekabet şansı olacağını söyleyen Aydın Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Fevzi Çondur ise, “İlimizde 3 milyon 600 bin dekar alanda tarımsal üretim yapılıyor. İlimiz, yağlık zeytinde 229 bin ton, incirde 180 bin ton, kestanede 24 bin ton, çilekte 66 bin ton, arpada 204 bin ton ile üretimde lider konumda. Pamukta 270 bin ton, enginarda 8 bin 360 ton, buğdayda 63 bin ton ile 2’nci sırada yer alıyoruz. Ürün bazında sıkıntılarımıza baktığımızda ise zeytinyağına yapılan desteklemelerin artırılması gerekiyor. Yaklaşık 10 yıldır dile getirdiğimiz bir konu olmasına rağmen ne yazık ki zeytinyağına yapılan prim desteği artırılmıyor” diye konuştu.
Zeytinlikler maden için feda edilemez
Zeytinliklerin, maden şirketlerinin yağmasına açılmasının kabul edilemeyeceğinin altını çizen Çondur, “Ayrıca dünyada lider konumda olduğumuz incirimize de sahip çıkılmalı ve prim desteği verilmesi gerekiyor. Ülkemiz, pandemi koşullarına rağmen 2021 yılında 225 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Aydın bunun 1 milyar 26 milyon dolarlık kısmını karşılıyor. İlimizde gerçekleşen tarımsal ürün ihracatı ise 2021 yılında 241 milyon dolar oldu. Ancak birçok ürünümüz İzmir gümrük çıkışlı olduğu için Aydın ihracat rakamlarına yansımıyor. Potansiyelimiz bu rakamların üzerinde” ifadelerini kullandı.
Aydın’ın tarımsal ürünlerinin ihracat rakamlarını paylaşan Çondur, “Ülkemize yaklaşık olarak kuru incirde 86 milyon dolar, zeytinde 25 milyon dolar, çam fıstığında 27 milyon dolar, kuru kayısıda 27 milyon dolarlık bir döviz girdisi sağladık. Kuru incir için ihracatta hedefimiz ton başına 10 bin dolara ulaşıyor. Pandemi süreci ile birlikte tarımsal üretimin önemi anlaşıldı. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt, gübre, lojistik, ambalaj gibi girdi maliyetlerindeki yaşanan yüksek artışlar engellenmeli. Tarımsal üretimin ve ihracatın olumsuz yönde etkilenmemesi için devletimizin bu konuda derhal gerekli tedbirleri alması gerekiyor. Ayrıca tarımsal üretimde sürdürülebilirliği sağlamak için teşvik ve destekler artırılmalı” diye konuştu.
Şeref Oğuz: “Yüksek teknolojiyi yüzde 3’ten yüzde 20’lere çıkarmalı”
Açılış konuşmalarının ardından gerçekleştirilen panelde konuşan Şeref Oğuz, yüksek teknolojili ihracatın oranını yüzde 3’ten yüzde 20’lere çıkarmak gerektiğini vurgulayarak, “Pandemi sürecinde gıdanın stratejik bir ürün olduğu anlaşıldı. Yaptıklarımızı dünyaya çok ucuza hediye ediyoruz. Bildiğimiz bir şey var, elin silahı ile ülkeni savunamazsın, elin gıdası ile karnını doyuramazsın, elin bilgisi ile de ülkeni yönetemezsin. Elimizdeki değerleri inovasyonla artırmamız gerekiyor. İnovasyon için gerekli olan yasa, Ar-Ge ve kaynak gereksinimimiz çözüldü. Ancak teşvik konusunda rakiplerimiz bizden hızlı koşuyor. Türkiye son zamanlarda çok iyi işler yapsa da rakiplerimiz daha hızlı gidiyor. Bizim de hızlanmamız lazım, kültürel defolarımızı gözden geçirme zamanımız geldi” dedi.
Üretilen emtiaların daha pahalı hale geleceğinin altını çizen Oğuz, “Gıdadan daha büyük bir alan olduğunu düşünemiyorum. ‘Dünyada bize ait olan temel değerleri daha nitelikli ihraç edebilmek için ne yapmalı?’ diye sorulmalı” ifadelerini kullandı.
Ali Ekber Yıldırım: “Türkiye ayçiçeğinde fırsat yakalayabilir”
Dünyanın birçok yerinde zeytini korumak için yasa olmadığını, Türkiye’de 1939’da zeytinciliği korumak için yasa çıkarıldığını hatırlatan Ali Ekber Yıldırım, "Bu yasa 2002’den sonra 8 kez değiştirilmek istendi ama değiştirilemedi. Şimdi de madencilik yönetmeliğine maden ve zeytin sahası aynı alana denk gelirse, taşınması ile ilgili bir fıkra eklendi. Taşınmasa da ne olacağı belli. Zeytinyağı ihracatı yasağıyla fiyatların düşürüleceği düşünülüyor. Ürünün fiyatı düşebilir ancak sonrası var. Üretici üretimi bırakınca fiyatlar tekrar artıyor. Üreticiyi üretime kazandırmamız lazım” diye konuştu.
Rusya ve Ukrayna’nın toplam ihracatının yüzde 30’unun buğday ve ayçiçeğinden oluştuğunu aktaran Yıldırım, “Dünyada 60 milyon ton ayçiçeği üretiminin, 17,2 milyon tonunu Ukrayna, 15 milyon tonunu Rusya gerçekleştiriyor. Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütü yayınladığı bir raporla, savaş uzun sürerse dünyada 2008’dekine benzer bir gıda krizi yaşanabileceğini aktardı. Fiyatlarda artış bekleniyor. Türkiye, üretimini artırırsa Rusya ve Ukrayna’nın bu durumundan yararlanabilir. Pandemide böyle bir fırsat vardı ama kaçırdık. Çünkü çiftçi zarar etti, ekemedi. Devamlı zarar ediliyorsa üretime devam etmesi pek mümkün değil. Bizim çiftçimiz üretimi seviyor ama para kazanırsa yapabilir” değerlendirmelerinde bulundu.
Erhan Aslanoğlu: “Yavaşlama sürecine hazırlıklı olmalıyız”
Rusya- Ukrayna savaşının ilk ekonomik yansımalarının enerji ve gıda fiyatlarında olduğunun altını çizen Erhan Aslanoğlu da, “Dünya ekonomisinde gündemin ana başlıklarını Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji ve gıda fiyatları, stagfilasyon, göç, Covid-19 ve varlık fiyatlarındaki süper balon oluşturuyor” dedi.
Pandemi sonrasına ilişkin 3 önemli nokta olduğunu aktaran Aslanoğlu, “İlki zamanında-ihtiyatlı üretim. Savaş ortamında yaşadığımız travmadan dolayı uzun bir süre geçmeyecek. İkincisi büyük istifa hareketi. Amerika’da çok fazla istifa söz konusu. Çalışmak isteyen sayısı azalıyor. Bunun bir nedeni 50 yaş üstü kuşağın iş gücünden çekilmesi. Önümüzdeki dönemde ücret ve enflasyon sarmalının artma ihtimali konuşuluyor. Bizde de belki iş gücü piyasasında yavaş yavaş görünebilir. Son olarak büyük sıfırlama kavramı. 3 yıl önce Financial Times gazetesinin kapağı ‘Capitalizm. Time For A Reset’ şeklinde çıkmıştı. Bu çok iddialı bir kavram. İklim krizi, üretim biçimlerini ve tüketim davranışlarını değiştiriyor. Ukrayna-Rusya krizi yeni enerjilere yönelimleri hızlandıracak. Dünyada üretim ve tüketim davranışları resetleniyor. Dünyada değişen ana başlıkları iyi okumak gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Bu yıl dünyanın tarihi bir büyümeye aday olarak başladığını ancak bundan sonra yavaşlama görüleceğini belirten Aslanoğlu, 4,4 olan büyüme tahminini bir buçuk puan düşürülebileceğini, yavaşlama sürecine hazırlıklı olunması gerektiğini sözlerine ekledi.
Aydın ihracatının yıldızları ödüllendirildi
Ege İhracat Buluşmaları kapsamında 2021 yılında tarihinde ilk kez 1 milyar doları aşan Aydın’ın ihracatının yarıya yakınını gerçekleştiren ilk 5 firma için Aydın İhracatının Yıldızları Ödül Töreni düzenlendi. Aydın ihracat rekortmeni Uğur Soğutma Makinaları olurken, onu sırasıyla Jantsa Jant, Kaltun Madencilik, Qua Tradıng ve Alabanda Madencilik izledi.