Eskişehir Kalıp Sanayi, entegre üretim modeliyle global pazarda yerini aldı

Slovenya’ya gerçekleştirdiği ilk ihracatla dış pazarlara açılan Eskişehir Kalıp Sanayi, teknoloji yatırımları ve üretim kabiliyetiyle kalıptan ürüne entegre çözümler sunarak global pazarda kalıcı olmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Eskişehir Kalıp Sanayi, entegre üretim modeliyle global pazarda yerini aldı

ABDULLAH SÖNMEZ / ESKİŞEHİR

Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren ve plastik enjeksiyon kalıpçılığı alanında uzmanlaşan Eskişehir Kalıp Sanayi, Slovenya’ya gerçekleştirdiği ihracatla doğrudan uluslararası pazarlara adım attı. Beyaz eşya, otomotiv ve tarım sektörlerine yönelik üretim gerçekleştiren firma, Slovenya’daki bir projede kullanılmak üzere 16 farklı parçanın plastik enjeksiyon kalıplarını üretirken, bu kalıplarla nihai plastik parçaların imalatını da üstlendi. Böylece aynı proje kapsamında hem kalıp hem de nihai ürün ihracatı yaptıklarını belirten Eskişehir Kalıp Sanayi Genel Müdürü Muhammet Ulu, bu ihracatın şirket için yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu vurgulayarak, “Bugüne dek dolaylı ihracatlarımızla Almanya ve Amerika gibi pazarlara ulaşıyorduk. Slovenya ile gerçekleştirdiğimiz bu doğrudan ihracat ise bizi küresel rekabette daha güçlü bir oyuncu haline getirecek. Müşteriyle doğrudan temas kurmak, kalite algımızı daha net biçimde yansıtma şansı tanıyor” dedi.

Teknoloji ve uzmanlık bir arada

Kalıp üretimi alanında uzun yıllara dayanan birikimlerini modern üretim teknikleri ve ileri teknolojiyle buluşturduklarını ifade eden Ulu, özellikle beyaz eşya sektörüne yönelik sundukları özel çözümlerle öne çıktıklarını dile getirdi. Şirket olarak müşteri taleplerine hızlı ve etkili cevap verebilmenin, rekabet gücünü artırdığını vurgulayan Ulu, “Sadece üretmekle yetinmiyoruz; her kalıpta, mühendislik birikimimizi ve teknolojik altyapımızı yansıtıyoruz” dedi. Aynı zamanda alüminyum dökümlerde kullanılan besleyici gömleklerin kalıplarını üreten Eskişehir’deki tek firma olduğunu vurgulayan Muhammet Ulu, bu alandaki uzmanlıklarının bölge sanayisi açısından stratejik bir değer taşıdığını aktardı. Üretim süreçlerinde verimliliği artırmak, hataları minimize etmek ve ürün kalitesini sürekli yukarı taşımak için dijital çözümleri üretim süreçlerine entegre ettiklerini belirten Ulu, bu yaklaşımın kendilerine sürdürülebilir büyüme açısından önemli katkı sağladığını söyledi.

Nitelikli üretim yaparak pazarda kalıcı olmanın yolunun inovasyon ve kalite odaklılıktan geçtiğini kaydeden Muhammet Ulu, Ar-Ge yatırımlarının bu anlayışın bir uzantısı olduğunu dile getirerek, “Pazarın değişen dinamiklerini yakından takip ediyor, müşterilerimizin gelecekteki ihtiyaçlarını bugünden analiz ediyoruz. Bu nedenle Ar-Ge’ye sadece teknik bir zorunluluk olarak değil, rekabet avantajı yaratan bir stratejik araç olarak bakıyoruz” açıklamalarında bulundu.

Rekabetin önündeki engel maliyet baskısı ve nitelikli işgücü

Plastik enjeksiyon kalıpçılığının Türkiye’de sınırlı bir pazar olduğunu vurgulayan Ulu, sektördeki yapısal zorluklara da dikkat çekti. Türkiye’nin yıllık kalıp ihtiyacının yalnızca yüzde 35’inin yerli üretimle karşılanabildiğini, geri kalan kısmın büyük oranda Çin’den ithal edildiğini dile getiren Ulu, “Fiyat rekabeti açısından büyük bir baskı altındayız. Çin’in fiyatları bizim maliyet seviyemize denk geliyor. Özellikle hammadde ve işçilik maliyetleri bizi zorluyor” ifadelerini kullandı. Önümüzdeki dönemde devlet desteklerinin sektörün ayakta kalmasında belirleyici olacağını kaydeden Ulu, “Yeni yatırımlarla makine parkurumuzu büyütebiliriz. Ancak yetişmiş insan kaynağının yetersizliği, üretim kapasitemizi sınırlıyor. Kalifiye eleman sıkıntısı çözülmeden sürdürülebilir büyüme sağlamak zor” dedi.

Hedef ihracatta süreklilik ve çeşitlilik

Slovenya ihracatıyla birlikte dış pazarlarda kalıcı olma hedeflerini hızlandırdıklarını belirten Muhammet Ulu, yakın vadede Avrupa’da farklı ülkelerde de projelere teklif sunduklarını ve görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Plastik kalıp ve parça ihracatını birlikte sunabildikleri entegre üretim modeliyle, müşteriler açısından maliyet hem de kalite ve termin sürelerinde avantaj yarattıklarını açıklayan Ulu, “Teknoloji ve ihracat odaklı yaklaşımımızla plastik enjeksiyon kalıpçılığında Türkiye’nin adını uluslararası pazarlarda daha sık duyurmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Şirket Haberleri