"Türk iş dünyasını Singapur’da büyük fırsatlar bekliyor"
Sistem Global Ortağı Ülkü Şengül, Singapur’un Türk iş dünyası için sadece bir ticaret partneri olmanın ötesinde, bir teknoloji transfer merkezi ve küresel iş ağına entegre olma fırsatı sunduğunu belirterek, “Türkiye’deki yatırımcılar ve ihracatçılar için Singapur’u daha yakından tanımaya ve mevcut ilişkileri daha da güçlendirmeye yönelik adımlar atmanın tam zamanı.” dedi.
Sistem Global, Türkiye’nin Asya pazarındaki rekabet gücünün artırılması, Singapur ve Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımların güçlendirilmesi hedefleri kapsamında 2014’ten beri çalışmalar yürütüyor. Sistem Global Ortağı Ülkü Şengül ile Eski Singapur Türkiye Büyükelçisi ve Huntington Sistem Global Kurucu Başkanı Jonathan Tow, iki ülke arasında ticaretin geliştirilmesi adına yapılabilecekler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şirkete büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlığı sunan Sistem Global, geçtiğimiz haftalarda Singapur merkezli stratejik danışmanlık şirketi Huntington Partners LLP ile Singapur’da yeni bir şirket kurduğunu duyurmuştu. Asya ile Türkiye arasındaki yatırım akışını kolaylaştırmak hedefiyle atılan bu adımın ardından Sistem Global Ortağı Ülkü Şengül ile Eski Singapur Türkiye Büyükelçisi ve Huntington Sistem Global Kurucu Başkanı Jonathan Tow, iki ülke arasında ticaretin geliştirilmesi adına yapılabilecekler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Nitelikli üretim alt yapısı sunuyor
Singapur ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini belirten Sistem Global Ortağı Ülkü Şengül, Singapur’un Hindistan ve Pasifik Okyanusu arasındaki stratejik konumunun özellikle Asya Pasifik bölgesi için önde gelen bir finans, nakliye ve ticaret merkezi olmasında ve firmaların bölgeye açılımını kolaylaştırmasında büyük bir rol oynadığına dikkat çekti.
Aynı şekilde Türkiye’de hem kendi iç pazarının büyüklüğü hem de AB, MENA ve CIS’e açılım sağlaması açısından Singapur merkezli şirketler için kritik bir konuma sahip olduğunu kaydeden Şengül, “Her iki ülkenin firmalarının radarında olan CIS, MENA, ASEAN pazarlarına birlikte giriş sağlayacak projelerin hem kamu hem özel sektör seviyesinde takibini önemli buluyoruz. Ayrıca, Türk iş dünyası için Singapur, sadece bir ticaret partneri olmanın ötesinde, bir teknoloji transfer merkezi ve küresel iş ağına entegre olma fırsatı sunuyor. Bu nedenle, Türkiye’deki yatırımcılar ve ihracatçılar için Singapur’u daha yakından tanımaya ve mevcut ilişkileri daha da güçlendirmeye yönelik adımlar atmanın tam zamanı. Bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için daha fazla diyalog, iş birlikleri ve ortak projeler çok değerli. Son olarak, her iki ülkenin de son dönemdeki teknoloji, start up, scale up ve yatırımlarla ilgili çalışmaları arasında köprü kurarak bu yatırımların ortak yatırımlara dönüşümü ile ilgili alınacak aksiyonlar önemli. Singapur’daki finans ve sermaye gücünün Türkiye’deki nitelikli ve Asya’ya açılma planı olan firmalarda yatırıma dönüşmesi, Türkiye’deki yatırımcıların ve star up’ların Asya pazarını reel bir opsiyon olarak yol haritalarına almasını sağlayacak türde farkındalık çalışmaları da yine ilişkilerin gelişimine büyük katkı sağlayacaktır. Pandemi ve sonrasındaki dönemde Asyalı ve Çinli firmalarla iş yapan özellikle AB ve ABD firmalarında doğan ‘near shoring’ ihtiyacı için Türkiye’nin nitelikli üretim altyapısı gerek tesisleri gerek insan kaynağı ile Asyalı firmaların radarına daha fazla girmeli, Asyalı firmalar için ‘greenfield investment’ veya M&A fırsatları iyi anlatılmalıdır.” şeklinde konuştu.
“Finansal teknolojiler ve gıda öne çıkan sektörlerden”
İş birliği fırsatları açısından finansal teknoloji ve gıda sektörlerinin barındırdığı potansiyele vurgu yapan Şengül, şunlar söyledi: “Dünya genelinde, bankacılık hizmetlerinin güvenli ve pratik bir şekilde online platformlarda sunulması yönünde artan bir talep var. Bu bağlamda Türkiye ve Singapur, stratejik konumları bakımından önemli birer finans ve yatırım merkezi olarak ilerliyor. Her ülke arasındaki iş birliklerinin artırılması, bu merkezlerin uluslararası ekosistemdeki yerini güçlendirecektir. Teknoloji dışında da gıda sektöründe önemli potansiyel görüyoruz. Hem Singapur’daki ihtiyaç hem de ASEAN’daki helal gıda pazar büyüklüğü ve diğer ürünlere olan talep önemli. Singapur’a yapılacak ilk ihracatlarında pazarın geri kalanında oluşturacağı referans değerinden yola çıkarak, hali hazırda yola yeni çıkan ya da başka pazarlarda bir noktaya gelmiş gıda firmalarımızın da bu pazarı değerlendirmelerini öneriyoruz.”
Türk menşeli ürünlere ilgi arttı
Eski Singapur Türkiye Büyükelçisi ve Huntington Sistem Global Kurucu Başkanı Jonathan Tow ise, şunları kaydetti: “Türkiye-Singapur ekonomik ilişkileri son yıllarda önemli bir ivme kazandı. 2022’de ikili ticaret hacmi, ithalat ve ihracatın nispeten dengeli olduğu 1 milyar dolar seviyesine ulaştı. Pandemi sırasında ticarette geçici bir ivme kaybı yaşandı ancak o zamandan bu yana Singapur ve Asya’dan Türk menşeli ürünlere yönelik ilginin arttığını görüyoruz. Giderek daha fazla Türk şirketi, ürün ve hizmetlerini dağıtmak için Singapur’u Asya’ya geçiş merkezi olarak görüyor. Benzer şekilde, Singapurlu şirketler Türkiye’yi yalnızca yerel pazara değil, aynı zamanda Avrupa ve Orta Asya bölgelerine erişim için de kullanmayı düşünüyor 2017 yılında imzalanan ve önemli sayıda ithalat/ihracat tarifesini ortadan kaldıran Türkiye-Singapur Serbest Ticaret Anlaşması da bu bağlamda çok önemli bir avantaj yaratıyor. TRSFTA, e-ticaret, kamu alımları, fikri mülkiyet hakları gibi ileriye dönük unsurları içeren modern ve kapsamlı bir FTA.”
“İş yapılması en kolay yerlerden biri”
Singapur’un dünyada iş yapılması en kolay yerlerden biri olduğunu belirten Tow, “İş ekosistemimiz, politikalarımız ve güçlü işgücü havuzumuz, Singapur’un Güneydoğu Asya’ya ve daha geniş Asya bölgesine açılan önemli bir kapı olması nedeniyle Türk şirketlerine önemli fırsatlar sunuyor. Güneydoğu Asya, 670 milyonluk genç bir nüfusa ve 2022’de halihazırda 3,7 trilyon dolara ulaşmış şekilde büyüyen bir GSYİH'ye sahip. Güneydoğu Asya pazarının büyüklüğünün 2030 yılında 1 trilyon dolara ulaşacağı ve 40’a yakın unicorn’a ev sahipliği yapacağı göz önünde bulundurulursa Türk şirketlerinin Singapur pazarında özellikle dijital teknoloji alanında umut verici bir şansları olduğunu belirtmek doğru olur. Biyomedikal, siber, oyun sektörleri gibi Türkiye’deki teknoloji şirketleri ve üst düzey start-up’lar, finansman sağlamak, büyümek ve Asya’nın dinamizminden yararlanmak için Singapur’un güçlü dijital ve risk sermayesi ekosisteminden yararlanabilir. Türk yapımı mallar, tarım ürünleri ve mermer, granit vb. doğal kaynaklar, küresel bir lojistik merkezi olan Singapur aracılığıyla Güneydoğu Asya’ya dağıtılabilmektedir. Büyük Türk inşaat şirketleri, çelik üst yapı gerektiren projeler gibi Asya’daki projeleri üstlenmek için Singapur’un önde gelen şehir planlamacılarıyla ortaklık kurabilir. Huntington Sistem Global olarak Türk şirketlerinin Singapur’da ve bölgede varlık kurması için hizmetler veriyoruz.” dedi.