Umut veren marka: MFA Maske

Solunum ve koruyucu donanım alanında Türkiye’nin öncüsü, Avrupa’nın ise sayılı üreticilerinden biri olan MFA Maske, uluslararası alanda ses getirecek bir başarıya daha imza attı. Şirketin, NATO standartlarında geliştirdiği ve savaş gazlarına karşı tam koruma sağlayan tam yüz gaz maskesi, Hollanda’da gerçekleştirilen zorlu testleri başarıyla geçerek önemli bir eşiği aştı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Umut veren marka: MFA Maske

MFA Maske, FUBA Şirketler Grubu bünyesinde, yerelden globale uzanan istikrarlı bir yolculuğun sonucu olarak bugün küresel arenada söz sahibi bir marka konumuna geldi. Genel Müdür Fatih Furtun, şirketin kuruluşundan bu yana bir dünya markası olma hayaliyle ilerlediğini belirterek, gelinen noktanın ülkemiz adına büyük bir gurur vesilesi olduğunu vurguluyor.

Furtun, bu başarıyı getiren iki büyük Ar-Ge projesine dikkat çekiyor. İlki, savaş gazlarına karşı üstün koruma sağlayan yeni nesil KBRN filtreli tam yüz gaz maskesi. Hollanda’da NATO standardında yapılan kimyasal savaş ajanı dayanım testlerinden başarıyla geçen bu ürün, şimdi son aşamasında. Hedefleri net: Sadece Türkiye değil; NATO ülkeleri, dost ve müttefik ordular, itfaiyeler ve özel operasyon birimleri de bu üstün yerli ürünü kullanacak. Furtun bu projeyi sadece bir mühendislik başarısı değil, ülkemiz savunma sanayii tarihinde bir kilometre taşı olarak nitelendiriyor.

Titiz çalışmalarda artık sona gelindi

İkinci büyük projeleri ise çok daha hayati bir boşluğu dolduracak nitelikte. Oksijenli Ferdi Kaçış Maskesi, yani oksijenin bulunmadığı, zehirli gaz dolu ortamlarda çalışanların güvenle kaçmasını sağlayacak bir sistem. Özellikle madenler, sanayi tesisleri ve tünel çalışmalarında görev yapanlar için geliştirilen bu ürün, 30 ve 60 dakikalık iki modelle geliyor. TÜBİTAK MAM iş birliğiyle yürütülen titiz çalışmalarda artık sona gelindi. Türkiye’nin ilk yerli ve milli ferdi kaçış maskesi çok yakında MFA imzasıyla piyasada olacak. Furtun, bu ürünü sadece bir cihaz olarak değil, yerin metrelerce altında ter döken emekçilere duydukları bir vefa borcu olarak tanımlıyor.

MFA Maske, sadece ürünleriyle değil, yapısıyla da ilham veren bir başarı öyküsü sunuyor. TOBB’un “Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi” listesine iki kez giren şirket, gaz maskesi ve filtreleriyle bu alanda Türkiye’deki tek özel üretici olma özelliğini koruyor. Gelişmeleri sadece yerel ölçekte değil, uluslararası düzeyde sürdüren MFA, Kazakistan Astana’daki 5.000 m²’lik fabrikası ile üretim yaparken, Almanya’daki MFA Safety GmbH aracılığıyla Avrupa operasyonlarını yürütüyor. Geçtiğimiz hafta Malezya’ya yapılan ilk ihracatla birlikte, şirketin ürünleri 34 ülkeye ulaşmış durumda.

 Bölgesel kalkınma, nitelikli istihdam

 2025 Nisan ayında ise, tarihi bir adım daha atıldı. MFA, Sanayi Bakanlığı onayıyla şehrin dördüncü Ar-Ge merkezini kurdu. Bünyesinde yer alan gelişmiş solunum koruyucu donanım laboratuvarı sayesinde, hem yeni nesil ürünlerin geliştirilmesi hem de uluslararası standartlarda test süreçlerinin yürütülmesi artık yerli imkânlarla mümkün hale geldi. Bu adım, sadece teknoloji üretimi açısından değil, bölgesel kalkınma, nitelikli istihdam ve savunma sanayiinde dışa bağımlılığın azaltılması bakımından da büyük anlam taşıyor.

Bugün FUBA Şirketler Grubu, yeniden yapılanma sürecine girmiş durumda. Çatı şirket olarak FUBA Yatırım A.Ş.’yi organize ederken, grup içindeki MFA Maske amiral gemisi rolünü sürdürüyor. Grup bünyesindeki FMG Filtre ve Plastik A.Ş., Türkiye’nin ilk hydro-charging meltblown tesisinde stratejik hammaddeleri üretirken; FUZ Makine A.Ş. ise hem talaşlı imalat yapıyor hem de Türkiye’nin ilk süt sağım robotu “LEYLİM” i geliştiriyor.

Bugün 350 kişilik bu güçlü yapının %85’ini kadın çalışanlar oluşturuyor. Sıfır atık belgeli, güneş enerjili, kompost gübreli, sosyal sorumluluğa inanan bir ekosistem kuran MFA artık sadece bir üretici değil; bir değer zinciri. Ve bu zincirin her halkası, Türkiye’nin geleceğine daha sağlam bir nefes olmak için çalışıyor.

 Fuba ailesinin el birliğiyle büyüttüğü başarı

 Fatih Furtun, tüm bu başarıların arkasında yalnızca bireysel çabanın değil, ortak bir hayalin ve güçlü bir ekip ruhunun olduğunu özellikle vurguluyor. “Bu başarı hikâyesini tek başıma yazmadım,” diyor. “Bu yolculuk, iki ortağın omuz omuza başladığı, ama zamanla kıymetli FUBA ailesinin el birliğiyle büyüttüğü bir başarıya dönüştü. Şirketin kurucu ortağı ve Genel Koordinatörü Murat Uzunla enerjimiz birleşince ortaya sadece bir ortaklık değil, birbirini tamamlayan bir sinerji çıktı. Karadenizliyiz… Hırsımız da var, mücadele azmimiz de. Ama en önemlisi, biz birbirimize güvenmeyi, sırt dayamayı biliyoruz. Ortaklığımızı kavgasız, gürültüsüz bu günlere taşıyabilmek belki de en büyük başarımız,” diye ekliyor. En büyük temennilerinin ise, bu birlik ve dayanışma ruhunun kendilerinden sonraki nesillere de ilham vermesi olduğunu ifade ediyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Şirket Haberleri