Yanköşe’nin yeni edisyonu Jeo-Atlas ile çevresel farkındalığa odaklandı

Kahve Dünyası’nın kâr amacı gütmeyen kamusal alanda güncel sanat projesi Yanköşe duvarı dikey bir yeryüzüne dönüşerek insanın doğaya olan plansız ve kontrolsüz etkisi büyük bir enstalasyonla anlatılıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yanköşe’nin yeni edisyonu Jeo-Atlas ile çevresel farkındalığa odaklandı
Dilara Altınkılıç, Alper Aydın, Tuna Ortaylı, Kaan Altınkılıç

Kahve Dünyası’nın güncel sanat projesi Yanköşe, 11’inci edisyonunda, Alper Aydın’ın “Jeo-Atlas

(Geo-Atlas)” isimli çalışmasını ağırlıyor. Kıymet Altunyurt’un mimari desteğiyle hayata geçirilen ve ekim sonuna kadar sergilenecek projede Yanköşe duvarı, giderek azalan yeşil alanların bir temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor. Çalışma, Yanköşe duvarını dikey bir yeryüzüne dönüştürerek insanın doğayla son dönemdeki ilişkisini büyük bir enstalasyonla anlatıyor.

Bu dikey yeryüzü üzerinde yer alan dozerler, insanın son dönemde doğaya olan etkisini bir imgeye dönüştürüyor. Çalışma, bu haliyle kentsel dönüşümün bir simgesi haline geliyor. Kontrolsüz yapılaşmayla bir kez daha yüzleşmeyi sağlayan çalışma, izleyicileri derin bir sorgulama ve içsel bir hesaplaşmaya davet ediyor.

Dünyanın derin yarası

Çalışmalarında doğada gözlem yaparak, yeni formlar yaratarak dönüşüm ve geçici izlerle sanatsal izlenimler oluşturan bir analiz yöntemi benimseyen sanatçı Alper Aydın, Jeo-Atlas ile bu geri dönülemez tahribata odaklanıyor. Aydın, çalışmayı şu sözlerle anlatıyor:

“Jeo-Atlas, 2017 yılında gerçekleşen ‘İyi Bir Komşu’ başlıklı 15. İstanbul Bienali’nde, İstanbul Modern müzesinde yer alan, ‘D8M’ isimli enstalasyonumun devamı niteliğinde bir çalışma. O yıllarda Türkiye’nin her yerinde büyük inşaat projeleri vardı. Ülkeye her gelişimde kısa süre içinde büyük topografik değişimlerin olduğunu görmek beni şaşırtıyordu. Bu nedenle şehirlerin hâletiruhiyesi üzerine yaklaşık 10 yıldır gözlem yapıyorum. ‘Amorfia’ gibi bazı projelerimde de şehirlerin kaybolan özünü aramaya çalıştığım zamanlar da oldu. Jeo-Atlas da bütün bu sürecin sonunda geldiğimiz noktanın bir anlatısı niteliğinde.”

Çocuklarla özel bağ

Sanatın hesaplanarak, bilimsel ya da akademik olarak değil, aksine duyumsanarak ve sezgilerle yapıldığını vurgulayan Aydın, “Yanköşe’de şehre dokunan bir proje ile bu yapının bir parçası olmak gurur verici. Bulunduğu konum itibarıyla çok fazla insana temas eden projede beni en çok gururlandıran şey ise çocukların tepkisi oldu. Bir anda karşılarında 50 tane dozer oyuncağını gördükleri için etkilendiler. Jeo-Atlas, her ne kadar şehirlerin şu an içinde olduğu duruma vurgu yapan bir proje olsa da çocuklar ile yakın ilişki kurmasından dolayı oluşturduğum dilin karşı tarafa geçtiğini görmek ve bir farkındalık oluşturmak mutluluk verici” diyor.

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yaşam Keyfi