Eğilmez: 21. yüzyıl menüsünde olmak istemiyorsak bu 8 maddeye dikkat etmemiz lazım
İktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, 21. yüzyılın öncekilerden farklı bir yüzyıl olacağına dikkat çekerek, toplumsal, ekonomik ve siyasal dinamiklerin değiştiğini belirtti. Eğilmez, 21. yüzyılda öne çıkan sekiz olguyu madde madde anlattı.
Hazine eski Müsteşarı ve iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, "Kendime Yazılar" adlı bloğunda yayımladığı "21'inci Yüzyıl Menüsünde Neler Var?" başlıklı yazısında, günümüzün toplumsal, ekonomik ve siyasal dinamiklerini ele alarak 21'inci yüzyılda öne çıkan önemli olguları değerlendirerdi.
21. yüzyılın öncekilerden farklı bir yüzyıl olacağını ifade eden Eğilmez "İlk çeyrek yüzyıllık bölüm bunu bize net bir biçimde gösterdi. Bazı özellikler önceki yüzyıldan devren gelse de bazıları yeni, bazıları da güncellenmiş olarak kaşımıza çıkıyor." diyerek bunları şu şekilde sıraladı:
Gerçek Ötesinin Kullanılması
Bir gerçek var bir de gerçek ötesi. Gerçek ötesi, bir gerçeğin saptırılarak ya da tamamen farklı biçimde sunulması ve insanların bu sunuma inandırılması eylemi olarak tanımlanabilir. Ortaya atılan yalan bilgilerin insanlarca kabul edilmesi, bu yalanları ortaya atanlara, insanları bu yalanlarla manipüle etme fırsatı veriyor. Bu eylem 20’nci yüzyılda Hitler, Mussolini, Stalin ve diğer diktatörlerce bolca kullanıldı. 21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde gerçek ötesi kullanılmaya ve insanları etkilemeye devam ediyor.
Piyasa Aldırmazlığı
Piyasa aldırmazlığı benim tarafımdan ortaya atılmış bir kavram. İnsanların sosyal ve siyasal düşünceleri ve yaklaşımlarıyla finansal yatırımları arasında sıkışıp kalması ve sonunda tercihlerini finansal yatırımlarından yana kullanarak yaşadıkları ortamın iyileşmesine engel olmalarını anlatan sosyo-ekonomik bir kavram. İnsanlar, finansal yatırımları zarar görmesin diye aslında hiç tasvip etmedikleri siyasal düzene rıza gösterebiliyorlar. Bu eğilim piyasaların dalgalanmasını önlüyor ya da sınırlıyor ama sosyal ve siyasal yaşamın giderek bozulmasına yol açıyor. 21’inci yüzyıla damga vuran olgulardan birisinin bu olduğunu düşünüyorum.
Dış Güçler Bahanesi
Ortaya çıkan kötü sonuçları başkalarının tavrına ve davranışlarına bağlama eğilimine dış güçler bahanesi diyebiliriz. Bu eğilim, okul sıralarında başlar ve kendisinde kusur aramamaya alıştırılmış kişiler için yaşam boyu sürer. Derslerinde zayıf olan öğrencilerin bir bölümü bu durumun sorumluluğunu hocada, ana babasının ilgisizliğinde ya da kendisi dışındaki başka bir nedende aradığında ortaya çıkan bahaneler sonraki yaşamda farklı şekillerde sürüp gider. Kişilerin kendilerinde kusur aramayıp sürekli başkalarını suçlamaları kendi yaşamları çerçevesinde kaldığı sürece toplum için önemli bir sorun oluşturmaz. Ne var ki bu şekilde yetişmiş kişilerin devlet, belediye, şirket yönetimlerine gelmeleri ve bu bahaneleri oralara taşımaları halinde toplumsal sıkıntılar, kayıplar ortaya çıkmaya başlar. Yanlış yönetilmiş bir ekonomi politikasının enflasyonu hızla yükseltmesi veya büyüme hızını düşürmesi ya da işsizliği artırması halinde bu yönetimden sorumlu olanların kabahati dış güçlere atması, bu sorunların çözülemeyeceği bir aşamaya gidişe yol açar. Bu olgu da aslında eski bir olgudur, 20’nci yüzyılda özellikle gelişme yolundaki ülkelerde birçok örneği görülmüştür. 21’inci yüzyıl, bu olgunun yavaş yavaş gelişmiş ülkelere taşındığını gösteriyor.
Kural Dışılık
Kurallar konusunda üç durum söz konusu:
1. Kurallar vardır ve yeterlidir ve insanlar kurallara uyarlar. İstisna olan kurallara uyulmaması haldir.
2. Kurallar yetersizdir, o nedenle bütün davranışları kapsamaz, bu da toplumda huzursuzluğa yola açar.
3. Kurallar vardır ama toplumda kurallara uymama eğilimi söz konusudur.
21’inci yüzyılın ilk çeyreğinde asıl olarak görülen sorun üçüncüsü: Giderek daha çok sayıda insan mevcut kurallara uymamaya yöneliyor. Bu eğilime kural dışılık diyorum.
Bunun da çeşitli nedenleri var:
1. Kurallar anlamsız olabilir ve insanlar bu anlamsızlıklara tepki olarak kurallara uymuyor olabilirler.
2. Kuralları koyanların ya da uygulayanların kurallara uymaması insanları da kurallara uymamaya itebilir.
3. Bunların dışında özel nedenler olabilir.
Bu dönemde ağırlıklı olarak ikinci grupta yer alan davranışlar önemli oluyor. Yani kuralları koyan siyasetçilerin ve kuralları uygulamakla yükümlü olan görevlilerin bu kurallara uymamaları ya da kendi lehlerine ayrıcalıklar yaratmaları hali. En tipik örneği belli bazı unvanları taşıyanlara emniyet şeridini kullanma ayrıcalığı tanınması durumudur. Ambulans, polis ve itfaiye dışında tanınacak her geçiş üstünlüğü insanların trafik kurallarına uymaması için davetiye çıkarmak olmaktadır.
Fanatiklik
Fanatizm; bir düşünceye, bir dine, bir spor kulübüne, bir siyasal görüşe, bir siyasal görüşün başındaki lidere veya benzer olgu ya da kişilere saplantılı bir şekilde inanmak, bağlanmak demek. Fanatikliği taraftarlıktan ayıran şey eleştiriye, farklı görüşlere kapalı olmaktır. Bir siyasal partiye veya lidere fanatiklik ölçüsünde bağlı olan kişi, o parti ya da liderin yaptığı yanlışları görmez ya da görmezden gelir. Bu, yeni bir olgu değil. 20’nci yüzyılda bunun pek çok örneğini siyasetten futbola kadar her alanda yaşadık, gördük. Taraftarı olduğu kişiyi, kulübü, düşünceyi eleştirenlere saldıracak, onları tehdit edecek hatta öldürecek kadar fanatik olan pek çok kişinin yaptıklarına tanık olduk. 21’inci yüzyılda bunların devam edeceğini ilk çeyreklik bölümde yaşayarak gördük. Oysa bu kadar birikim bu kadar eğitim faaliyeti sonrasında artık bu yüzyılda insanların meselelere daha objektif bakacakları bekleniyordu. Böyle olmayacağı anlaşılıyor. Özellikle çeşitli partilerin, kulüplerin parayla beslediği trollere bakınca 21’inci yüzyılda öncekilerden farklı olarak işin artık amatörlükten profesyonelliğe evrildiği görülüyor.
Özgürlüğün Sonu
İnsanlar artık eskisine göre çok daha yaygın ve üst düzey bir gözetim altında bulunuyor. Bu gözetim yaygınlığı, teknolojinin geldiği aşama sonucunda ortaya çıktı. Cep telefonunuzda herhangi bir malın fiyatını araştırdıktan saniyeler sonra açtığınız her farklı sayfada karşınıza o aradığınız ürünle ilgili reklamlar çıkıyor. Bilgi teknolojisinin yaşamınıza karışımı bu kadarla kalmıyor: Gittiğiniz yerler, yemek yediğiniz lokantalar hepsi izleniyor.
20’nci yüzyılda insanların davranışlarını izlemek yine insanlar eliyle yapılıyordu ve bu sınırlıydı. Oysa 21’inci yüzyılda bu görev bilgi teknolojisi eliyle çok daha kolay ve yaygın olarak yapılıyor. Şimdi elimizdeki cep telefonları adeta bizi ihbar eden makineler gibi çalışıyor. George Orwel’in 1984 romanında yazdığı bilim kurgunun çok ötesine geçmiş durumdayız.
Sansür ve Oto Sansür
Sansür, düşünce ve ifade özgürlüğüne vurulmuş bir darbedir. Bir toplumun ileri gidebilmesi özgür düşünce sahibi insanları yetiştirmesine ve bu insanların düşüncelerini özgürce açıklamasına bağlıdır. Düşünceleri baskılanmış bir toplum hiçbir alanda ileri gidemez.
Geçmişten gelen uygulamalar arasında yer alan sansür günümüzde hükümetlerin uygulamalarıyla sınırlı kalmıyor. Çeşitli kurumların yöneticileri, çalışanları düşüncelerini açıklamak konusunda baskı altına alabiliyor.
Bu tür baskılar da ikiye ayrılıyor:
1. Yöneticilerin, siyasal iktidarın isteği doğrultusunda sansür uygulaması.
2. Siyasal iktidardan gelen böyle bir istek olmasa da olabileceği endişesiyle sansür uygulaması. Her ikisi de ifade özgürlüğünü engellemesi açısından siyasal iktidarın doğrudan sansür uygulamasından farksız görünüyor. Hatta otosansürün, dolaysız sansürden çok daha kötü olduğunu söylersek yanlış olmaz: Görünürde bir yasaklama olmadığından düşüncesini ifade edemeyen vicdan azabı çeker. 21’inci yüzyıl bu tür baskıları arttığını gösteren örneklerle başladı.
Sosyal Medya Fenomenliği ve Influencerlik
Sosyal medyanın gelişmesiyle birlikte 21’inci yüzyılda ortaya çıkan bu iki durum neredeyse meslek haline gelmiş iki hastalık gibi duruyor. Eskiden hiçbir şekilde bir yerde görünmesi veya adının geçmesi mümkün olmayan kişiler, bu dönemde sosyal medya fenomeni ya da influencer adı altında ortaya çıkıyor ve özellikle gençler arasında ciddi etki yaratabiliyor. Bu etkiler eğer beğeni, izleme, yorumlama aşamalarında kalsa pek de toplumsal yapıyı ilgilendirecek konular olmayabilirdi. Ne var ki genç insanlar bu fenomen ve influencerların kazandığı paralara bakarak kendilerine de bu işleri meslek olarak seçmeye yöneliyorlar. Bu yeni yönelimin en ciddi etkisi giderek daha az insanın bilime, araştırmaya yönelmesi olarak çıkıyor karşımıza. Bu tür boş işlerle uğraşanların gerçek dışılıktan, fanatiklikten, dış güçler bahanesinden etkilenmesi de çok daha kolay oluyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.