Barselona’nın simgelerinden iki yapı

FARUK ŞÜYÜN
FARUK ŞÜYÜN YAŞAM KEYFİ

 

“Farklı kültürlere sanatın ve müziğin birleştirici gücüyle dokunuyoruz”

Gaudi başta olmak üzere birçok mimarın imzasını attığı Barselona’nın simge yapılarından ikisini geçtiğimiz günlerde ziyaret etme fırsatı buldum. La Sagrada Familia, Park Güell, Santa Maria del Mar Katedrali, Casa Batllo, Casa Mila, Barselona Katedrali ve daha birçok yapıyı daha önceki ziyaretlerimde görmüş, ancak Palau de la Música Catalana (Katalan Müzik Sarayı) ve yenilenme ve gelişme çalışmaları halen süren Barcelona Spotify Camp Nou Stadı’na bir türlü gidememiştim. İyi ki bu sefer gittim, iyi ki gördüm…

Barselona’daki bu iki yapıda yurt içinde ve yurt dışında sosyal fayda yatırımlarını büyüterek sürdüren Limak Şirketler Grubu imzası var. Limak Vakfı, Limak Şirketler Grubu’nun yıllardır yürüttüğü tüm sosyal yatırımlarını ve yardım projelerini tek çatı altında toplamak, daha kurumsal ve etkili devamını sağlamak için 2016 yılında kuruldu. Vakıf, faaliyetlerini “gençlik, gelecektir” anlayışıyla eğitim odaklı, güçlü, çağdaş, saygın bir toplumun evrensel değerlere saygılı, sosyal ve ekonomik sorunların çözümüne katkıda bulunacak nesiller yetiştirmek üzerine inşa etmeyi hedefliyor. Bu kapsamda Türkiye’nin Mühendis Kızları (TMK), Global Engineer Girls (GEG) ve Limak Filarmoni Orkestrası gibi marka olmuş sosyal yatırımlarla topluma destek olmaya devam ediliyor.

Barselona yolculuğumu anlatmaya sokağına girer girmez mimarisinden etkilendiğim, içine girer girmez de hayran olduğum Palau de la Música Catalana ile başlamak istiyorum. Türkiye’nin yanı sıra ekonomik faaliyet gösterdiği coğrafyalarda toplumsal fayda çalışmaları da sürdürmeyi amaçlayan Limak, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tek konser salonu olan Palau de la Música Catalana ile işbirliğine gitti. Konuyla ilgili sözleşme, sarayda düzenlenen bir törenle imzalandı. 

FC Barselona’nın müzesi bir sanat alanı gibi…

Limak’ın, UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tek konser salonu olan Palau de la Música Catalana ile yaptığı işbirliğinin imza töreni için bulunduğumuz Barselona’da sözünü ettiğim müzik sarayı şehrin müziğe, kültüre ve mimari mükemmelliğe olan bağlılığının bir sembolü olarak duruyor. Tıpkı Spotify Camp Nou'nun Barselona'nın futbol dünyasındaki gururunu temsil etmesi gibi…

Limak İnşaat’ın Barselona’da süren çalışmalarından birisi, Barcelona Spotify Camp Nou Stadı Yenileme ve Geliştirme Projesi. Camp Nou (Katalanca 'yeni saha') Barselona’nın dünyaca ünlü spor mirası. Şehrin en çok ziyaret edilen yerleri arasında yer alıyor. 70 yıl önce inşa edilmiş. 99 bin 354 kişi kapasiteyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın dördüncü büyük stadyumu olarak yıllarca hizmet vermiş.

Stadın hemen yanında FC Barcelona’nın müzesi yer alıyor. Çok anlatılmıştı, merak ediyordum, orayı da gezme fırsatı buldum. İçerisi tıklım tıklım doluydu, dışarıda insanlar kapıda kuyrukta bekliyorlardı…

Müze, 3D sinema, görsel-işitsel dokunmatik ekran ve FC Barcelona'nın tarihi hakkında bilgiler içeren üç ayrı bölüme ayrılmış. İlk bölümde, ziyaretçilerin ekranlara dokunarak bilgi duvarını görmesine olanak tanıyan interaktif bir cam duvar üzerinde kulübün geçmişini anlatan fotoğraf, belge ve kupalardan oluşan bir koleksiyon yer alıyor. Lazer teknolojisiyle donatılan cam duvar, kullanıcı geri bildirimleriyle video, resim ve müziğin sergilenmesine olanak sağlıyor. İkinci bölüm ise Dalí, Miró ve Tàpies gibi yerel sanatçıların eserlerinin sergilendiği, müzede kalıcı olarak sergilenen özel bir sanat koleksiyonu. Üçüncü bölümde, Futbolart Koleksiyonu, kulübün kazandığı her kupanın veya bunların bir kopyasının bulunduğu bir kupa odası da dahil olmak üzere, kulüpten futbol hatıralarını sergiliyor.

Barcelona haberlerinin ve köşemizdeki diğerler yazıların ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz... 

“Bir Arada” sahnesinde sezonun son konukları Gözde Öney ve Jehan Barbur

Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, güncel müzik sahnesinin güçlü kadın seslerini “Bir Arada” konserlerde buluşturmaya devam ediyor. Sezonun son konserinde, farklı müzik türlerini kendi tarzıyla yeniden yorumlayan müzisyen, söz yazarı ve besteci Gözde Öney’in sahnesine; prodüktör, söz yazarı, besteci, şarkıcı ve edebiyatçı kimliğiyle öne çıkan multidisipliner sanatçı Jehan Barbur konuk oluyor. Konser, 31 Mayıs’ta Pera Café’de gerçekleştirilecek. Kendi müziğinin peşinde, hikâyesini anlatmak isteyen genç kadınları destekleyen bir müzik ve teknoloji girişimi olan Beats by Girlz Türkiye işbirliğinde düzenlenen “Bir Arada” konser serisi, müziğin ritmine kapılmak isteyen herkesi Pera Café’de bir araya getirmeyi amaçlıyor. Her ayın son Cuma günü gerçekleşen konserler, müzikseverlere, kariyerinde dikkat çeken sanatçılarla beraber olma imkânı sunuyor.

Konsere katılan seyirciler, “Uzun Cuma” kapsamında 18.00 – 22.00 arasında Pera Müzesi’ni ücretsiz gezme olanağı da bulacaklar.

Pınar Çocuk Resim Yarışması’nda 6-14 yaş arası çocuklar geleceği resmettiler

Pınar tarafından çocukların sanatsal gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla 43 yıldır aralıksız düzenlenen Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması’na bu yıl Türkiye’nin yedi bölgesi ile Azerbaycan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden 6 – 14 yaş arasında üç binden fazla başvuru alındı. Yarışmanın asil ve yedek kazanan eserleri, jürinin gerçekleştirdiği değerlendirmenin ardından belirlendi.

Ödül almaya hak kazanan minik ressamlar Haziran ayında İzmir Altın Yunus Otel’de düzenlenecek ödül töreninde bir araya gelecek.

Uluslararası Pınar Çocuk Resim Yarışması’na katılan tüm çocukları kutlayan Pınar Süt Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı; çocukların fiziksel gelişimleri kadar zihinsel ve sosyal gelişimlerine de önem verdiklerini, yaratıcılık sezgilerini güçlendiren resim sanatının etkisine ve gücüne inandıklarını söyledi. Bugüne kadar dört milyondan fazla çocuğa, resimle kendilerini ifade etme fırsatı tanımış olmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirten İdil Yiğitbaşı, “Hayal gücü gelişmiş olan çocukların gelecekte daha geniş bakış açısına sahip olan ve problemlere karşı çözüm üretme konusunda diğerlerinden bir adım önde olan bireyler olduklarını görerek temamızı ‘Geleceğimi Resmediyorum: 2050 Yılında Dünyamız’ olarak belirledik. Çocuklarımızın geleceği nasıl hayal ettiklerini, onların geleceğe dair umutlarını ve beklentilerini görmek bizleri çok etkiledi. Çocuklarımızın hayallerine ortak olmak bizleri çok mutlu ediyor” dedi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Caz, sergi ve gastronomi 10 Haziran 2024