Depremzede şefler işe yerleştirildi üreticiler restoranlarla buluşturuluyor

Necla DALAN
Necla DALAN Hikayeler&Liderler

Deprem felaketinde en organize çalışan sektörlerin başında yeme içme sektörü geliyor. İlk günden itibaren Türkiye’nin dünyaca tanınan şefleri bölgeye gitti, dev mutfaklar kurdu. Şefler bölgede her gün on binlerce kişiye yemek pişirip dağıtıyor. Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) ise Antakya’da 12’nci yüzyıldan bu yana faaliyet gösteren, depremle kullanılamaz hale gelen 3,5 kilometre uzunluğundaki Uzun Çarşı’yı canlandırmak için harekete geçti. Bölgede üretilen ve yetiştirilen katma değerli gıda ürünlerinin detaylı envanteri çıkarılarak TURYİD restoranları tedarik kanallarına eklenmesi bir diğer önemli proje oldu.

TURYİD Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Köktürk Koralı, derneğin projelerine yoğunlaşırken bireysel olarak da deprem bölgesindeki üreticileri İstanbul’daki restoran ve otelcilerle buluşturuyor. Beykoz’da ortağı olduğu Yalı 77 adlı restoranı için yoğurt, peynir, zeytin, zeytinyağı, zahter, salça ve biber gibi ürünleri Antakya’dan alan Koralı, Gamze Cizreli’nin ekibinin hazırladığı ve deprem bölgesinde kimin elinde ne kadar ürün olduğundan son kullanım tarihlerine, fiyattan adrese tüm bilgilerin yer aldığı listeyi tüm restoran, otel işletmecileri ve gıda perakendecileri ile paylaştıklarını anlatıyor.

‘Üretimin durmaması için çalışıyoruz’

Koralı, “Ben bireysel olarak da yardım isteyen üreticilere destek veriyorum. Safran üreticisinden zeytinyağı üreticisine kadar birçok kadın üretici arıyor. En son Kahramanmaraş’ta sumak ekşisi için arayan üreticiyi hemen satın alma ekipleriyle buluşturdum. Ambalajlanmamış ürünleri olan üreticilere var. Mesela Elbistan’da hoşaflık kayısı üreticisi bir kadın üreticiyi İstanbul’da Hayal Kahvesi ve Double Tree Hilton Tuzla’nın işletmecisi Fehmi Yaşar ile buluşturdum. O da Elbistanlı, hemen aldı ürünleri. Bambi Büfe’nin sahibi Fatih Güner, Samandağ’da aktif çalışıyor. Kahvaltı dağıtıyorlar. Onları yerel zeytin üreticisiyle bir araya getirdim. Sektör temsilcileri olarak hepimiz orada üretimin durmaması ve motivasyonun kaybolmaması için çalışıyoruz. Bölgeden İstanbul’a gelmek isteyen şeflerin işe yerleştirilmesini de sağladık” diye konuşuyor.

Ebru Köktürk Koralı, İstanbul Ticaret Odası’nda 17’nci komite olan Restoran ve Yiyecek İçecek Hizmetleri Meslek Komitesi’nin de Başkanı. İTO Meclis Üyesi Koralı, başta Ankara olmak üzere diğer odalardaki aynı statüdeki komitelerle irtibat halinde. Deprem bölgesindeki üreticilerin listesini onlara da iletmiş.

‘Kantinler için kısa dönem çalışma ödeneği ve kredi erteleme talebimiz var’

Bölgede kaç restoran ve gıda işletmesi olduğunu bilmediklerini anlatan Koralı, “İTO yönetimine deprem bölgesinde ne kadar restoran ve gıda işletmecisinin hasar gördüğünü sordum. TOBB’un bu konuda bir rapor hazırladığını söylediler. Rapor çıktığında neler yapabileceğimizi, hangi projelere öncelik vereceğimizi daha net biçimde belirleyebileceğiz” diyor.

Depremden sonra üniversiteler online eğitime geçince kantinlerin kapandığına da dikkat çeken Koralı, ekliyor: “Bunlar zaten çalışma süreleri sınırlı işletmeler. Toplu yemekçiler, büfeler var. Onlarla ilgili kısa dönem çalışma ödeneği ve banka kredilerinin ertelenmesi için taleplerimiz var.”

Yıkılan köklü restoranların inşasına destek vereceğiz, müşteriyi dahil eden kampanyalar düzenleyeceğiz

Ebru Köktürk Koralı, Hatay ve Malatya gibi illerde köklü restoranların zarar gördüğünü hatırlatıyor ve devam ediyor: “Örneğin Konak var yıkıldı, Malatya’da Hacı Baba vardı yerle bir oldu. Çok tanınan bilinen restoranlar yerinde yok. Onları yeniden kurmamız lazım. TURYİD olarak bu anlamda desteklerimiz olacak. Ama acil ihtiyaçlar giderildikten sonra gündeme gelecek. Uzun Çarşı’da hayatın başlaması çok önemli. Önceliğimiz o… Başka projelerimiz de olacak. Bir öğün sana bir öğün bana diyerek müşteriyi de dahil edeceğimiz bir projeyi de hayata geçirmeyi hedefliyoruz.”

Tarladan ürünleri toplamak için gönüllülere ihtiyaç var

Ürünlerin deprem bölgesinden hızlıca çekilmesi gerektiğine dikkat çeken Ebru Köktürk Koralı, ekliyor: “Tarladan ürünlerin toplanması gerekiyor. Limon için gastronomi dünyası çok iyi organize oldu. Şimdi enginar, zahter, kekik toplanacak. Tarlada çalışacak gönüllüler lazım. Bu çerçevede ziraat fakültelerinden öğrencilerin gitmesi sağlanabilir.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar