Enflasyona depremin maliyeti eklendi
Bu yıla başlarken ekonomi yönetimi yeni umutlar vererek başladı. Bunlardan biri de enflasyonun düşeceği idi. Zaten baz etkisi ile düşecek enflasyon için epey serenat yazıldı. Üstelik bu süreçte görevlerimizi de yapmadık. Ekonomide sıkılaşma adına hiçbir karar almadık.
Zamlar devam etti, ücret artışları ve potaya giren EYT… Harcama tarafında bonkör davranmaya devam ettik. Aylık enflasyon ocak ayında %6,65 oldu. Şimdi artan emisyonla birlikte bu yüzde altılık aylık enflasyonun gerilemesini bekler misiniz? Yıllık bazda %57,68 olan enflasyon sizce nereye evirilecek?
DEPREM BOYUNCA EMİSYON 11,2 MİLYAR LİRA ARTTI
Sıkıştık... Bir yanda seçim var. Para gerekiyor. Bir yanda küresel bazda ekonomide durgunluk var, bir yanda salgından yeni çıkmışız ve depreme yakalanmışız. Peki, biz ne yaptık? Deprem boyunca emisyonu 11 milyar lira artırdık. 6 Şubat’ta 343 milyar 938 milyon 888 bin TL olan emisyon hacmi, 17 Şubat’ta 355 milyar 219 milyon 989 bin TL’ye yükseldi. Şimdi ne olacak?
Biliyoruz ki basılan her para; enflasyonun iştahına yazılır. Parasal genişleme, yıllar boyu enflasyon cehennemine odun taşımıştır. ATM’lerden çıkan paralara bakın; mürekkebi kurumamış banknotlar, seri numaraları birbirini izler durumda akıyor elimize. Enflasyonu sadece kur zıplatmıyor, fazla para da aynı işi görüyor.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Para basarak ne yapmış olduk?
Para basarak sorunlarımızı sadece bir adım öteye ittik. Enflasyonu da artırma yönünde net bir adım attık.
Maliyetler yükselmeye devam eder mi?
Elbette edecek. Zira biz maliyet kalemlerimize olağandışı gerçekleşebilecek hiçbir kalem için tedbir eklememiştik. Şimdi bir de olağanüstü durum zararı ekleyeceğiz.
ENFLASYONLA MÜCADELEDE
GRAM ADIM ATMADIK
Enflasyonla mücadele öyle tek başına alınacak bir karar değildir. Bir bütün olarak topyekûn alınması gereken bir karardır. Her türlü zorluğu göğüslemek gerekir. Çünkü artık hanenize hırsız girmiştir.
Kazandığınız her kuruş elinize geçtiği anda azalmaktadır. Siz cebinizde 200 TL var sanırken, markette alım değeri ile karşılaşırsınız. Yani artık bir paranın üzerindeki rakam değeri ve alım değeri olarak iki rakamla muhatapsınızdır.
Türk Ekonomi Modeli olarak adı değiştirilen Heterodoks, ne amaçlandıysa tersi sonuç vermişti. Enflasyondan ziyade büyümeye odaklanılacağı söylendi. Büyüme ise tüketim ve kredi genişlemesiyle sağlanabilmişti.
Zaten enflasyonla mücadele seçim sonrasına bırakılmıştı. Fakat deprem tüm hesapların bir kez daha güncellenmesine yol açtı. Artık seçim sonrası mücadele edilecek enflasyon, ne baz etkisi ne de yaz etkisiyle düşecek gibi değil. Bundan sonra depremin büyümeyi ne kadar aşağı çekeceğini ve enflasyonu ne kadar tırmandıracağını konuşacağız.