Enflasyonun izinde yeni kararlar

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Haziran enflasyonu açıklanmaya hazırlanırken, piyasaların nabzı hızlanıyor. Döviz kurlarındaki çıkışın enflasyonu nasıl etkileyeceği merak konusu… Ancak bu sadece bir yönüyle piyasanın dikkatini çeken nokta… Zira herkes yaşama telaşında. Asgari ücret artışından önce eriyişine tanık oluyoruz.

Dolar Türkiye’de tırmanırken küresel bazda değer kaybediyor. DXY Endeksi geri çekilirken, finansal dünyadaki dengeler yeniden şekilleniyor. Fransa'daki olaylar ise bir diğer gündem maddesi. Protestolar ve hareketlilik, Avrupa piyasalarında dalgalanmalara neden oluyor.

GERÇEKLERE DÖNÜŞ

TCMB Para Politikası Kurulu toplantı özetini yayınladı. Kurul; politika faizini, enflasyonun ana eğiliminin gerilemesini ve orta vadede %5 hedefine ulaşmasını sağlayacak parasal koşulları oluşturacak şekilde belirleyeceği belirtildi. Heterodoks hayalinden gerçeğe dönüş başlamış bile…

Kurul, mevcut para politikası çerçevesinin enflasyon görünümü ve yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında %5 enflasyon hedefini gerçekleştirmekten çok uzak olduğu değerlendirmesinde bulundu. Bu, son derece gerçekçi bir tespit… Zira %5’lik rakamı zaten ekonomimiz, kaç kez görebildi ki

İKİ SORU İKİ CEVAP

TCMB’nin adımları radikal mi?

Aslında niyet radikal olmasa da cesurane… Ancak Merkez’in elini kolunu bağlayan, bağımsızlık boyutundaki handikapları… Faizi hala nas kabul eden tepe yönetimi, %15’lik orana, “kerhen” katlandığını açıkladı zaten. “Ben aynı yerdeyim” diyerek tepeden Merkez’e had bildirildi bile.

Yeni hangi adımlar gelebilir?

Beklentim; doların istenilen düzeyde tutulması şartı ile bir sonraki PPK toplantısında 1000 baz puan daha artışa göz yumulacağıdır. Göz yumulacak diyorum zira seçmene verilen “faiz daha da inecek” sözünün yerde kalmaması(!) gerekiyor. Yeni adımlar olarak ben, regülasyon manyağı yapılan finansal alanı sadeleştirme sürecini görüyorum. Guvernörün yapabileceklerinin sınırlı olduğu unutulmasın.

NOT

SÖZLÜ YÖNLENDİRME SERBEST BIRAKILAN KURU TUTAR MI?

Merkez bankası üst üste aldığı kararlarla sözlü yönledirmelerde bulunuyor. Yeni ilave tedbirler getiriyor. Ancak %15’lük faizin üzerine atılan bu adımlar dolar kurunu henüz frenleyebilmiş değil.

Merkez Bankası Başkanı’nın; “Dolar/TL'yi baskılamak için rezerv satımı yapılmayacaktır” sözleri bir başka olumlu gelişme… Fakat sorun şu ki rezerv satımı yapmadan kuru kim dizginleyecek? Biliyoruz ki kur, ihracatçıyı rekabetçi kılacak düzeyini buldu bile. Daha fazla artışı zaten ithalata bağlı ihracatımız için “kuyruğunu ısıran yılan” sendromuna dönüşecektir.

Burada benim vurgulamak istediğim, finansal kaos ile savaşsın diye ringe çıkarılan Mehmet Şimşek ve Gaye Erkan ikilisinin, elleri bağlı iken nasıl bir performans çıkaracağıdır. Biliyorum ki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ekonomist kimliğiyle kalben bu ikilinin yanındadır ve elinden geldiğince destek sunmak isteyecektir.

Fakat sorun, seçim sürecinden çıkmamış olan Türkiye’nin popülizme olan ihtiyacının asla azalmadığı gerçeğidir. Bu ihtiyaç; “cebine para koyduğun sürece seçim senin” inancı ile pekişmiş görünüyor. Çözemediğim şudur ki kaşıkla verdiğini sapıyla çıkarmadıkça bu ekonominin nasıl düzelebileceğidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar