Mazlum, Nil nehri sulama projesinin borularını üretiyor

Mazlum Boru, Mısır’da Nil nehrinden ülkenin diğer taraflarına su taşıma projelerinde kullanılacak boruların ihracatına başladı. Dört parti halinde yapılacak üretim yaklaşık iki ayda tamamlanacak.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Mazlum, Nil nehri sulama projesinin borularını üretiyor

Eray ŞEN / ADANA

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) çelik boru üreten Mazlum Boru’nun Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Mangtay, Mısır’da ciddi anlamda tarım yatırımları olduğunu belirterek, “Su olmayan yerlere Nil nehrinden su taşıyorlar. Bu projelerde kullanılacak boruların bir kısmını üretiyoruz. Yaklaşık 20 bin tonluk bir iş aldık. Bunları dört sevkiyatta göndereceğiz, iki ayda bitecek” dedi. Mısır’ın Avrupa ülkeleri tarafından desteklendiğine söyleyen Mangtay, “Bizim de ihracat pazarlarımız arasında. Geçen yıl Süveyş Kanalı’nın kazık borularını gönderdik” bilgisini verdi.

İhracattaki diğer çalışmalarına değinen Mangtay, “Avrupa ülkeleri Türk borularına kota uyguladığı için yeni pazarlara yöneldik. Avrupa’nın kotasını zaten doğalgaz işi yapan Türk firmaları dolduruyor. Bu nedenle daha çok Ortadoğu, Kuzey Afrika gibi bölgelere çalışıyoruz. Gürcistan ile yaklaşık 5 kilometrelik bir doğalgaz hattı projemiz var. Bir yandan üretiyor, bir yandan gönderiyoruz. Bu arada Suudi Arabistan’da çok ciddi bir pazar açılıyor. Yeni bir şehir kuruyorlar, önemli bir ihracat kapısı olacağını öngörüyoruz” diye konuştu. Son dönemde yüzde 80 ihracata çalıştıklarını aktaran Mangtay, bu yıl bunu yüzde 60’a çekip, yurt için satışları artıracaklarını kaydetti.

“Dövize bağlı işlerde TL ile ihale zarar veriyor”

Sektörün genel bir değerlendirmesini yapan Mangtay, pandemiden sonra birçok projenin durdurulduğunu ya da ertelendiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

“Barajlar, su projeleri, göletler bu kapsamdaydı. Sonra bunlar yeniden gündeme gelince ciddi anlamda talep oldu. Bizler de bu işlere önem verdik ama yurt içi işlerinde devlet TL ile ihale veriyor. Bizim kullanılacak malzemeyi temin edip, teslim etmemiz dört-beş ayı buluyor. TL bazında olduğu için, yaptığımız iş, geçen sürede zarara dönüyor. Hammaddesi dövize bağlı devlet ihalelerinde dövizle ihaleye yapılması gerekiyor. Müteahhitlerin aldığı işlerde fark ödüyorlar ama doğrudan alım projelerinde ödenmiyor. DSİ, diğer devlet kurumları ve belediyelerin yaptırdığı işlerde bu durum yaşanıyor. Çözüm olarak ya dolar ödenmesi ya da güncel kur üzerinden iş yapılması gerekiyor.”

“Sacda iç piyasada global fiyatlama yapılmıyor”

Türkiye’de yassı çelik üretimi artmasına rağmen hammadde temininde sıkıntılar yaşandığının altını çizen Mangtay, şunları söyledi: “Yassı ürünlerin üretimi artsa da herkes kapasite artırımına girse de fiyatlarda bir düşüş sağlanmadı. Fiyatlarda düşüş derken global fiyatlara uygun olmasını kastediyorum. Benim Çin ile Hindistan ile rekabet edebilmem için yurt içinde sacı o fiyatlarda alabilmem lazım. İthalata vergi olduğu için iç piyasada global fiyatlama yapılmıyor. Üretici ithalat vergisi kadar üzerine koyup fiyat belirliyor. Sac üreticisi yurt dışına iç pazardan daha ucuz mal satıyor. Bu şartlarda ihtiyacımız olan sacı yine yurt içinden de temin ediyoruz ama terminde sıkıntı var. Yurt dışı projelerini yurt içinden aldığım hammadde ile satabilme imkanım çok zayıf, dahilde işleme belgesi ile ithal ediyorum, işleyip ürün olarak ihraç ediyorum. Buna ne gerek var ki; yurt içinden aldığım sacla ihracatımı yapabilmeliyim. Bize pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor.”