“Sanayici, enerji enflasyonu ile döviz kuru arasına sıkıştı”

Sürdürülebilir büyüme için reel sektörün desteklenmesi gerektiğini dile getiren Denizli Sanayi Odası Başkanı Selim Kasapoğlu, “Sanayici yüksek enerji enflasyonu ve baskılanmış döviz kuru arasına sıkışmış durumda” dedi. Kasapoğlu, birçok sektörde üretim, satış ve ihracatın gerilediğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Sanayici, enerji enflasyonu ile döviz kuru arasına sıkıştı”

Osman NURİ BOYACI

DENİZLİ - Denizli Sanayi Odası (DSO) Başkanı Selim Kasapoğlu, ihracatçı bir kent olan Denizli’de sanayicinin ana sorunlarının ortak olduğunu belirterek, “Sanayici yüksek enerji enflasyonu ve baskılanmış döviz kuru arasına sıkışmış durumda” diye konuştu. Kasapoğlu, ekim ayında yaşanan seçim sürecinden sonra hızlı bir tempo ile çalışmaya başladıklarını, oda bünyesinde bulunan 17 meslek komitesinin seçim sonuçları kesinleştikten hemen sonra toplantılara başladığını söyledi. Komite toplantıları sayesinde her sektörün nabzını tutabilir hale geldiklerini açıklayan Kasapoğlu, “İhracatçı bir kent olan Denizli’deki sanayicinin ana sorunları ortak. Sanayici bugün yüksek enerji enflasyonu ve baskılanmış döviz kuru arasında sıkışmış durumda. Pandemi sürecinde ve sonrasında satışlarda yaşanan ivme yerini sert düşüşe bıraktı. Bu ivmeyle yeni yatırımlara başlayan sanayici, kendisini yatırım dostu olmayan bir ortamın içerisinde buldu. Politika faizinin düşüklüğüne rağmen reel faizlerin yüksekliği, yeni yatırımlara engel olduğu gibi mevcutların da yarım kalmasına sebep oluyor” diye konuştu.

“Enflasyon ve savaş, küreselde talep daralmasına yol açıyor”

Denizli’nin ihracatının çoğunu Batı ülkelerine yaptığının altını çizen Selim Kasapoğlu, Batı’daki talep daralmasının Denizli üzerindeki etkilerini, şu şekilde anlattı: “Batı’da yaşanan enflasyon ve savaş küresel pazarda talep daralmasına yol açtı. Bu talep daralması da Denizli tekstil, hazır giyim ve mermer sektörlerinde ciddi bir resesyona neden oldu. Ne yazık ki Avrupa’dan gelen veriler durgunluğun yılın ikinci çeyreğine kadar devam edeceğine işaret ediyor. Enerji fiyatlarındaki astronomik artışı fiyatlara yansıtamıyoruz. Baskı altında tutulan kur, maliyetlerin döviz bazında yüksek kalmasına ve dolayısıyla zaten alım iştahı düşmüş Avrupalı alıcıya satış yapamamamıza sebep oluyor. Dövizin baskılanması, gittikçe daralan Avrupa pazarında ihracatçımızın rekabet gücünü baltalıyor. Belki ihracat rakamlarımız henüz artı gösteriyor ancak bu artış hammadde fiyatlarındaki artışa bağlı olarak gerçekleşiyor. Birçok sektörde kilogram bazında üretim, satış ve ihracatın gerilediğini görüyoruz.”

Dolar kuru enflasyonla orantılı bir seyir göstermeli”

Sürdürülebilir bir ekonomik büyüme için reel sektörün mercek altına alınıp desteklenmesi gerektiğini belirten Selim Kasapoğlu, “Önümüzdeki altı ayda sanayicinin bilanço ve nakit akışlarını kontrol altında tutması gerekiyor. Bu süreçte finans sektörünün ve hükümetin reel sektörün taleplerine cevap verebilmesi kritik öneme sahip olacak. Pandemi sürecinde ve sonrasında uygulanan doğru üretim politikaları ile reel sektörün ekonomiye güveni arttı. Bunun sonucunda da yatırım ve istihdam arttı. Bu süreçte yatırım, istihdam ve ihracat rakamlarının aşağı yönlü hareketine izin vermemek gerektiğini düşünüyorum. Hızlı kur artışı ya da volatilite olmamalı ancak dolar kurunun en azından enflasyonla uyumlu bir seyir göstermesi gerekiyor. Enflasyon muhasebesi en kısa sürede uygulamaya geçirilmeli; aksi takdirde mevcut koşullarda sanayicinin bilançoları erimeye devam edecek ve gerçekleşmeyen kazançların vergileri ödenmek durumunda kalacak” şeklinde konuştu.