Takım tezgahları ihracatı 3. çeyrekte 442 milyon doları aştı

Türkiye takım tezgahları sektörünün ihracatı, bu yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 40,3’lük artışla 442,1 milyon dolara ulaştı. Söz konusu dönmede üretimde ise yüzde 30,8 artış kaydedildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Takım tezgahları ihracatı 3. çeyrekte 442 milyon doları aştı

Takım tezgahları sektörünün çatı kuruluşu Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD), sektörün 2021 yılının üçüncü çeyrek performansını paylaştı.

Bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 40,3 oranında artıran sektör, 2020 yılı 315 milyon dolar olan ihracatını 442,1 milyon dolara taşıdı. Üretimde ise yüzde 30,8’lik artış yakalayan sektör, 472,5 milyon dolar olan üretimini 618 milyon dolara ulaştırdı.

Kullanım miktarında da yüzde 41’lik performans artışı gösteren sektör, 827 milyon dolar olan kullanım (yurt içi satış) rakamını 1 milyar 167 milyon dolara çıkardı.

Sac şekillendirme makineleri ihracatta ilk sırada

Sektör belirtilen dönemde; 280 milyon dolarla en çok sac şekillendirme makineleri (presler) ihraç ederken sac işleme makineleri ve erozyon tezgahları 82 milyon dolarlık ihracatla ikinci sıraya yerleşti. Ürünler özelinde ihracat artışı sırayla yüzde 42,7 ve yüzde 45,3 oldu. Sektörün en az ihracat yaptığı ürün ise 6,9 milyon dolarla işleme merkezleri olurken ihracattaki en yüksek artış yüzde 45 ile sac işleme tezgahlarında yaşandı.

“Sanayi yatırımlarının ithalata bağlı kalmaması adına gerekli adımlar atılmalı”

Pandemide; AB, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin üretimini durdurmasıyla Türkiye sanayisinin üretim ve yatırımda büyük bir ivme kazandığını belirten Takım Tezgahları Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TİAD) Başkanı Fatih Varlık, “Üretimin Türkiye’ye yönelmesiyle birlikte sanayinin makine yatırımları hız kazandı. Artan sanayi yatırımlarıyla birlikte takım tezgahları sektörü de bu dönemde üretim, ihracat ve kullanım yani yurt içi satış rakamlarında başarılı sonuçlara ulaştı. Sanayicimiz ve sektörümüz bu rakamları dövizde yaşanan belirsizlik, artan sanayi yatırım maliyetleri ve ek gümrük vergisi gibi zorlayıcı koşullara rağmen elde etti. Sektör olarak ihracat pazarımızın istediğimiz seviyelere gelmesi ve dünya imalat sanayisine yön verebilmemiz için dövizdeki belirsizliğin çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Döviz kurlarındaki belirsizlik ihracat pazarlarında elimizdeki rekabet gücünü zayıflatıyor. Aynı şekilde yerli sanayicimiz önünü göremediği bir kurla yatırım konusunda çekimser kalıyor. Tüm bu durumlar sektörümüzün yatırım iştahını kaçırıyor.” diye konuştu.

Gelecekte, Türkiye sanayi yatırımlarının yüzde 100 ithalata bağlı olmaması adına gerekli adımların şimdiden atılması gerektiğini belirten Varlık, “Sanayicimiz sektör ayırt etmeksizin yatırımlarını hızlandırabilmeli. Ayrıca Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar ile takım tezgahları başta olmak üzere birçok makine gümrük vergisi yatırım teşviki kapsamından çıkartıldı. GTİP kodlarının alt açılımının yapılarak, Türkiye’de üretimi olmayan makine grupları gümrük vergisi teşvik kararı genel çerçevesinden çıkartılmalı.” ifadesini kullandı.

“Avrupa Yeşil Mutabakatı risk ve fırsatları beraberinde getiriyor”

Sektörün ve ihracatın gelecekte, Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi küresel iklim anlaşmalarıyla yeniden şekilleneceğini kaydeden Fatih Varlık, şunları söyledi: “Yeşil Mutabakat ve diğer iklim anlaşmaları, doğru adımlar atılmazsa sektörümüz için riskleri, doğru adımlar atılırsa da fırsatları beraberinde getirecek. Sektör, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilirlik anlamında yatırımlarına şimdiden başlar ve gerekli uyumu yakalarsa Avrupa Yeşil Mutabakatı, bize yeni pazarlar açacak. Ama yatırımlarda geç kalmamız durumunda mevcut pazarlarımızı dahi kaybetme riskiyle karşılaşacağız. Yine yüksek karbon salımlı ihracata ek vergi yükümlülüğünün de getirilmesi planlanan mutabakat ile ihracat yaptığımız ülkeler, kendilerine düşük karbon salımlı üretim yapan üretici ülke arayışına girecek. İhracatımız bu olumsuz durumdan etkilenecek. İhracat pazarlarında kayıp, yüksek karbon salımına bağlı artan vergi ve yasak gibi risklerle karşılaşmamak için sektörümüzün hammaddeden enerji kaynaklarına kadar üretimde sürdürülebilirliği benimsemesi ve yatırım yapması gerekiyor. Dövizde yakalanacak istikrar, vergi uygulamalarındaki iyileştirmeler ve küresel ticarette iklim uyumlu atılacak adımlarla yıl sonu 1,5 milyar dolarlık yurt içi satış, 2023 yılı yüzde 39,5’lik sektör büyüme öngörülerimizi yakalayabiliriz” dedi.