Beton değil, ağaç lazım!

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Her geçen yıl biraz daha artan şehir sıcaklıkları, binlerce erken ölüme neden oluyor. The Lancet tıp dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, bu erken ölümlerin 3'te birinden fazlasının şehirlere daha fazla ağaç dikilerek önlenebileceğini ortaya koyuyor. Araştırma kapsamında, 93 Avrupa kentinde aşırı yaz sıcağının yol açtığı 6 bin 700 erken ölüm vakası tespit edilmiş. Bunun üzerine, şehirlerdeki ağaç örtüsünün yüzde 30’a çıkarılmasının etkisini modellenmiş. Elde edilen sonuç ise, incelenen 93 Avrupa kentinde bu düzeyde bir ağaç örtüsünün 2 bin 644 erken ölümü önleyeceğini ortaya koymuş. Yani toplam ölüm sayısının üçte birinden fazlasının daha fazla ağaçla önlenebileceğini...

Kentsel ısı adaları

Kentsel ısı adası (KIA) insan faaliyetleri nedeniyle çevresindeki kırsal alanlardan önemli ölçüde daha sıcak olan metropol alanlar olarak tanımlanıyor. Bu alanlarla, çevresindeki daha az yoğun bölgeler arasındaki sıcaklık farkı 5 dereceye kadar çıkabiliyor. Kentsel ısı adasının ana nedenleri kentsel gelişimle birlikte değişen toprak yapısı, şehirleşme ile birlikte azalan yeşil alanlar ve binalarda kullanılan ısı tutucu malzemeler olarak sıralanıyor. Enerji kullanımından açığa çıkan ısı ise, bir diğer önemli neden. Nüfus çoğaldıkça, kullanılan alanların artması, bu ısıyı daha da artırıyor. Artan sıcaklıkla birlikte hava kalitesi de azalıyor. Kentsel Isı Adaları’nın kent sakinlerinin sağlığı ve refahı üzerinde doğrudan etkileri var. Araştırmalar ölüm oranlarının, artan sıcaklıkla birlikte üssel bir artış gösterdiğini ortaya koyuyor. Lancet Raporu’nu hazırlayan ekibe göre, daha fazla ağaç dikerek şehirlerde daha fazla gölge alan yaratmak ortalama sıcaklığı 0,4 derece azaltabiliyor. Bu da kentsel ısı adası etkisi olarak bilinen olgunun yarattığı sağlık tehditlerini sınırlandırıyor.

Berkeley Ulusal Laboratuvarı’ndaki bilim insanları, sıcak ve güneşli bir öğleden sonra, yakındaki kırsal alanlardaki havaya kıyasla, kentsel alanlardaki sıcaklığın 1-3 derece arasında daha fazla olabileceğini ortaya koyuyor.

Tokyo örneği

Japonya’nın başkenti Tokyo, kentsel gelişimin sıcaklıkları nasıl yükseltebileceğine dair somut bir örnek teşkil ediyor. Tokyo’daki KIA etkisi, son 100 yılda ortalama sıcaklığın 3 derece artmasına neden oldu. Tokyo gibi şehirler ısındığında; enerji kullanımı ve karbon emisyonları yükseliyor. Bu da şehirlerin daha da sıcak olması için gerekli koşulları yaratarak halk sağlığı için daha büyük bir tehdit oluşturuyor.

Doğayı geri getirmek

Şehirleri ağaçlarla yeşillendirmek ve doğayı kentsel ortamlara geri getirmek, dünyanın artan kentsel nüfusunun karşılaştığı en büyük zorluklardan birçoğunun üstesinden gelmeye yardımcı olabilecek.

Dünya Ekonomik Forumu 2022 yılında, doğa ve şehirlerimiz arasındaki ilişkiyi değiştirerek yaratılabilecek faydaları inceleyen bir rapor yayınladı.

“BiodiverCities by 2030” Raporu, şehir liderlerini ve halklarını doğa kaybını tersine çevirmede önemli bir rol oynamaya çağırıyor. Rapor, kentsel gelişim ve doğa arasındaki ilişkiden kaynaklanan risk ve fırsatları da ortaya koyuyor.

Bazı rakamlara bakacak olursak: Rapor, küresel GSYH’nin yüzde 44’ünün doğa kaybı nedeniyle kesintiye uğrama riski altında olduğunu ortaya koyuyor. Doğanın azalmasını tersine çevirmek; doğa temelli çözümlere ve gelişmemiş arazilerin korunmasına yönelik 583 milyar dolarlık bir yatırım fırsatı sunuyor. Bu tür yatırımların sonucu ise; 2030 yılına kadar 59 milyon iş potansiyeli ve 1,5 trilyon dolar kazanç anlamına geliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar