Sanaldan fiziksele yeni perakende 

Volkan AKI
Volkan AKI Türkiye ve dünyada dönüşüm

Modeller hızla değişiyor ve yenileniyor. Özellikle Web3.0, Metaverse yaratıcılığı bizi bu konuda şaşırtan gelişmelerle geliyor. Ama yanılıyorsunuz her şey sanala kaymıyor. Tam tersi  sanaldan fiziksele de pek çok farklı akış yolu ve model oluşumu var. Hem hikaye oluşturmayı, hem de bunları konseptleştirmeyi seviyorum biliyorsunuz. Bunu bazen kurumsal düzeyde bazen trendler düzeyinde yapıyorum. Yeni dünya için modelleri tanımlamakla bunu ortaya koymaya çalışıyorum. Son dönemde benim kullandığım ‘Sanaldan fiziksel’e geçişkenlikler’ pek çok yeni dönüşüme de işaret ediyor. Bazı örnekleri size bugün aktarmak istiyorum. Bunlar sadece birkaç alandan ama farklı pek çok konuda benzeri değişimler yaşanıyor.

FİZİKSEL-SANAL YARIŞI VE ÇOKLU TASARIM

Metaverse'nin doğuşuyla tekrar yükselen yaratıcılığın yeni bir altın çağını yaşıyoruz aslında. Dijital tasarım daha sofistike hale geldikçe, yaratıcılığı fiziksel dünyanın sınırlarından ayırıyor ve hem ekranlarda hem de ekran dışında çok yönlü tasarımlar ortaya çıkmaya başladı. Sanal fiziksele doğru ters yönde de bir tasarım yolculuğu başlattı diyebiliriz. Yeni dünyanın bugün gördüğünüz her alanını etkiliyor. Örnekler verirsek, markaların da bununla ilgili pek çok yeni girişimi olduğunu görüyorsunuz. Bunlardan Louis Vuitton sanatçı Yayoi Kusama ile yaptığı iş birliği bunlardan biriydi kuşkusuz. Hem ürünlerinde hem de merkezlerinin bulunduğu her yerde farklı ve çoklu tasarımlarla dikkat çekmişti.

Rüya gibi, dünya dışı tasarım, yeni bir yaratıcılık çağı için fiziksel alanları yeniden tasarlanması diye bahsediliyor bu yeni trendden. Fiziksel alanlar, ziyaretçileri hayalini zorlayan rüya gibi, absürt yeniden tasarımlara dönüşüyor. Dijital ortamlar ve sanal dünyalar geliştikçe, fiziksel gerçekliğin kısıtlamalarını aşan sınırsız bir yaratıcılığın damgasını vurduğu yeni bir modern yaratıcı dili olarak bahsedilebilir bunlardan.

Balenciaga, Londra'daki mağazasını tamamen pembe suni kürkle kaplamış; duvarları, zemini ve rafları kabarık malzemeyle yine örterek ziyaretçilere şakacı, absürt bir alternatif dünyaya adım atıyormuş hissi yaratmaya çalışıyor. Kim bilir belki de markalar sanalda kaybolan tüketiciyi tekrar fiziksele biraz döndürmeye, onları orada da şaşırtmaya çalışıyor. Bu şaşırtma etkisinden daha önce de bahsetmiştim. Bir rüya yaratmaya çalışıyorlar.

 Sıkılan tüketiciyi alışverişe döndürmeye çalışıyorlar ve reklamlarda dijitalin sınırsız etkisinden yararlanmaya çalışıyorlar.

Her alanda bu örnekler Şangay'daki Taste of Dadong restoranı, "Duygusal, rüya gibi bir yemek deneyimi sunmak için" tasarlanmış. Heykelsi bölmeler, uhrevi mavi ve mor ışıklandırmayla aydınlatılan karanlık yüzeyler, "psychedelic" bir film müziği ve tavanları kaplayan aynalı yemek yiyenlerin ve personelin ters çevrilmiş yansımaları, tümü "mekanın rüya gibi olmasına" katkıda bulunur. 

MÜŞTERİ İLE BİRLİKTE YARATMA

Herkes e-ticaret ya da daha konsept anlamıyla sanal perakendenin geleceğinden bahsediyor. Peki buradaki anahtar kelime nedir? Kuşkusuz Yaratıcılık… Sanal perakendenin geleceği yaratıcı olacak. Yaratıcılık, adeta doğmakta olan Web3 çağının yeni statü sembolü haline geliyor ve markalar sanal aktivasyonlarını, geleneksel ürünlerin yanı sıra yaratıcılık ve birlikte yaratma ticareti yapacak şekilde oluşuyor. Tüketicilerine yaratıcı kontrol sunarak aslında markalar sanal ticareti demokratikleştirmeyi hedefliyor. Nasıl mı? Hemen örneğini verelim… Nike, tüketicilerin kendi sanal spor ayakkabılarını tasarlamalarına hatta satmalarına izin veriyor. Nike bunu Web3 özellikli yeni platformu Dot Swoosh'tan yapıyor. Bu platformu kısmen sanal pazar yeri, kısmen VIP sadakat topluluğu ve kısmen yaratıcı ekonomisi olarak tanımlıyor. Nike Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ron Faris, "Yaratıcı olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlamak istiyoruz" diyor. Nike Virtual Studios'u da hayata geçirdiklerinden bahsediyor. Yine aynı şekilde, Forever21, alışveriş yapanları Roblox'ta kendi sanal vitrinlerini düzenlemeye ve işletmeye davet ediyor.

Metaverse ticareti büyüyor ve beraberinde yeni bir dizi perakende biçimi getiriyor. Bloomberg'e göre, metaverse pazarının 2020'de 479 milyar dolardan 2024'te 783 milyar dolara yükseldi. Nike Digital, markanın en hızlı büyüyen segmenti ve şu anda markanın toplam gelirinin dörtte birinden fazlasını (%26) oluşturuyor. Kullanıcıların kendi Nike spor ayakkabılarını kişiselleştirmelerine olanak tanıyan Roblox'taki sanal Nikeland deneyimi, 26 milyon kişinin ilgisini çekmiş ve Web3 ürünleri, 185 milyon dolar gelir elde etmişti. 

HİBRİT PERAKENDE VE ALACAKARANLIK MAĞAZALAR

Sanal yöntemleri kullanıp fiziksel alışveriş yapılan mağazalar giderek artıyor. Bunlara ‘Alacakaranlık Mağazalar’ deyimiyle tanımlıyor perakende dünyası. Pandemi, hiper-yerel karanlık mağaza ağlarını kullanarak küresel şehirlerde 10 dakika gibi kısa bir sürede ürün teslimatı sunan organizasyonlar yarattı. Bunlar düzinelerce talep üzerine lojistik şirketi haline gelip ultra hızlı teslimat trendinin hızlı bir ivme kazanmasına yol açtı. Bununla birlikte artık buralar da sadece dağıtım değil yerel resepsiyon hizmeti verilmeye başlanıyor. Burada yerel bir çok model var. Uluslararası modellerde bir de Türk markası sayıyoruz. Gorillas, Getir ve Zapp bu alanlarda büyük oyuncular. Onlar da fiziksele dönüş ile birlikte yeni modeller arıyor. Alman kurye servisi DPD, Berlin'de, yerel teslimatların e-bisikletlerle yapıldığı bir mikro depo olan ve aynı zamanda koli gönderme ve almanın olumsuz noktalarını ortadan kaldıran bir mağaza olarak faaliyet gösteren çift amaçlı bir alacakaranlık mağazası açtı. Benzer şekilde, isteğe bağlı teslimat şirketi Deliveroo’nun Londra’da bir bakkal dağıtım merkezi, ancak aynı zamanda müşterilerin yiyeceklerini alabilecekleri ve yoldan geçenlerin sipariş verebilecekleri bir resepsiyon alanı da içeriyor.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar