Siber Fiziksel Devamlılık

Volkan AKI
Volkan AKI Türkiye ve dünyada dönüşüm

Apple, yıllık Dünya Geliştiriciler Konferansı'nda (WWDC) devrim niteliğindeki yeni ürünü, karma gerçeklik gözlüğü Vision Pro'yu duyurdu. Apple CEO'su Tim Cook, bu ürünü "geleceğin ürünü" ve "ilk giyilebilir bilgisayar" olarak tanıttı. Karma gerçeklik gözlü olarak da gözlü tanımladılar. 

Yeni gelen bu ürünler ve eklenen teknolojiler ne anlama geliyor? Pazarlama, reklam, ticaret ve hayatımızda nasıl bir dönüşüm yaratacaklar? Yeni dünyanın kapılarının artık aralandığını söyleyebiliriz.  Yine burada bir konsepti oluşturarak başlayalım. Pek çok yaklaşımı hem içerik öyküleri hem projeler hem de yazılarımda konseptleştirmeyi tercih ediyorum. Bugün de bu ürünlerle yeni konuşulan dijital dünya ile fiziksel dünyanın arasındaki sınırların kaybolmasına işaret eden “Siber fiziksel devamlılık” olarak ortaya koyabileceğimiz yeni konseptten bahsedelim. Hep dijital ve sanalın birlikte yaşanacağından bahsediyoruz aslında sınırlar artık kalkıyor. Siber fiziksel devamlılık da artık insanın da bu tip ürünler pek çok ara yüz, teknoloji, yazılım veya araç sayesinde ‘dijital ağ’ın bir parçası olmasını ifade ediyor. Veriye hükmederken insan oğlu pek çok yazılımla, artık verinin de bir parçası oluyor. Dijital ikiz de gerçek oluyor. Bugün bir insanın bıraktığı verilerin izini takip eden pek çok yazılım var. Kampanyalar, promosyonlar bunlara göre oluşturulmaya başlandı bile… Şimdi ise tamamen veriyle bütünleşen kendisi veri olan bir insandan bahsediyor olacağız ki bu aslında dijital ikiziniz olacak. 

6G ve diğer teknolojiler

Türkiye’de 5G’yi pek kullanamıyoruz ama dünyanın belli bölümü bu deneyimi yaşamaya başladı. Üstelik şimdi 6G teknolojileri geliyor. İşte bu ürünler ve yazılımlar o zaman yeni bir boyut kazanacak. Eş zamanlı, anlık verileri büyük bir hızla belli yerlere ulaştırarak pek çok sektörün şekli değişiyor olacak. Örneğin otomotiv sektörü de böyle, artık ona “mobility” kavramıyla tanımlıyoruz. Ve onları da yani hareketli tüm araçları da akıllı networkler yönetiyor olacak. Akıllı networkler de tabii yapay zekalar tarafından yönlendirilecek. İnsan da üzerinde taşıdığı sensörlerle aslında bu ağın neredeyse bir parçası olacak. O zaman metaverse’de misiniz, gerçek dünyada mı? İşte onu ayırt etmek belki de çok zor olacak… Ama örneğin neredeyse hiç araba kazası olmayacak. Sağlık hani şu uzaktan ameliyatlar mümkün hale gelecek. Hologramımızla bir toplantıda veya herhangi bir panelde hazır bulunabileceğiz. Belki hologramımız kullandığımız yapay zeka ile bizim gibi konuşuyor olacak. 

Çoğu proje şimdilik anlamsız

Bugün gerçekten metaverse ya da dijital NFT adına yapılanlar, biraz da komik kalıyor. Herkes evet burada bir şeyler yapmak istiyor ama illa yapmak için yapmak da çok anlamlı değil. Sonuçta neyi hedefliyorsunuz? Yoksa bugün için ilkel bir teknoloji ile yaratıcılık oluşturduğunu düşünüyor herkes. Oysa teknolojilerin dokunduğu ve etkilediği alanlar çok önemli… Evet bu bir hazırlıksa değerlendirmek gerekiyor. Yeni gelen dalgayla bunlar kısa süre sonra anlamlı hale gelecek ama bugün için çoğu model deneme boyutunu geçemiyor. Ama gerçekten geleceğin soluğunu hissettiğimiz projeler de yok değil. 

Teknoloji ile büyülenme çağına hoş geldiniz

Teknolojideki bu değişim ve onun verdiği sınırsızlık sanattan ticarete ve pazarlamaya kadar pek çok şeyi devrimsel nitelikte değiştirecek ve her şey çok etkileyici olacak! Teknoloji bizi her alanda şaşırtacak. O yüzden bazı analistler buna ‘büyülenme çağı diyor’. Bu çağdan yine analistlerden biraz alıntı yapalım bir özet çıkaralım:

Yeni marka ölçümleri büyülenmekten belki çene düşmesi yaşayacak, kalp çarpıntıları artacak. Çünkü yeniden büyüleme merceğinden dünyayı yeniden yaratmanın çabası sürüyor. Markalar, heyecan verici, canlandırıcı, hayranlık uyandıran ve teknolojinin yarattığı büyülü şeyleri kullanarak insanların zor zamanları aşmalarına ve onları uzun süredir devam eden sıkıntılardan onları sarsarak çıkarmalarına yardımcı olabilir. Pandemik izolasyonla uyuşmuş, eziyet kültürüyle tükenmiş veya 21. yüzyılın siyaset, savaş ve iklim krizi dehşetiyle şok olmuş insanlar, düzgün bir şekilde tanımlaması zor olan bir yokluk duygusu hissediyorlar.

Herkes iyi hissetmek istiyor

Artık insanların dörtte üçünden fazlası "sadece bir şeyler hissetmek, canlı hissetmek istiyorum" diyor ve yüzde 74'ü iyi bir şey olmasını bekliyormuş gibi hissettiklerini söylüyor. İnsanların yüzde 70'i, bir markanın kendilerini heyecanlandıran en son ne zaman bir şey yaptığını hatırlayamadıklarını söylüyor. İnsanların yüzde 65'i markaların muhteşem reklam ve pazarlamayla kendilerini etkilemesini istiyor ve yüzde 61'i markaların yoğun duyguları hissetmelerine yardımcı olmasını istiyor. Aslında, kendilerine neşe duygusu veren markalardan (Yüzde 49) veya onları şaşırtan ve memnun edenlerden (Yüzde 45) satın alma olasılıklarının, sadece söylediklerini yapan markalardan neredeyse iki kat daha fazla olduğunu söylüyor. Yine de çok az marka bu arzudan yararlanıyor.

Takip eden trendlerin kaynağı

Yaklaşan trendlerde yeniden büyülenme özlemi var. Bunları birbiriyle örtüşen üç ihtiyaçla eşleştiriyor: Birincisi, kaotik ve kafa karıştırıcı bir dünyada yeniden uyanma ve anlam verme arayışı; İkincisi, gündelik olanı aşma ve kendimizden daha büyük bir şeyin parçası hissetme arzusu; Son olarak, daha nazik, daha umutlu bir geleceği aktif olarak başlatmak için iyimser bir dürtü. Özünde, bu eğilimler hem kişisel hem de toplu olarak iyileştirme ile ilgili.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar