Şanlıurfa’da kayıt dışı işletmeler süt sanayicilerini olumsuz etkiliyor

Şanlıurfa’da son açılan fabrikalarla birlikte süt ve süt ürünleri alanında endüstriyel üretim güçlenirken, yoğurt ve peynir grubunda kayıt dışı ve onaysız işletmelerin hakimiyetinin kırılamaması hem yeni yatırımları hem de gıda güvenliğini tehdit ediyor. Uzmanlar, kırsal bölgelerdeki kayıt dışı işletmelerin yerel ekonomiye kazandırılması için üretici kooperatifleri kurulması çağrısı yaptı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Şanlıurfa’da kayıt dışı işletmeler süt sanayicilerini olumsuz etkiliyor

MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA

Şanlıurfa Organize Sanayi Bölgesi’nde süt ve süt ürünleri üreten fabrika sayısı 10’a ulaştı. Kentteki fabrikalar, hem süt hem de süt ürünleri alanında ciddi bir üretim kapasitesi oluştururken, ürün kalitesi de artırıldı. Ancak sektörde kayıt dışı işletme sayısının yüksek olması hem firma faaliyetlerinin hem de yeni yatırımların önüne geçiyor. Kentteki toplam yoğurt ve ayran üretiminin yarısı kayıt dışı işletmelerde üretilirken, peynirdeki oran ise yüzde 70 bandını aştı.

Yeni fabrikaların sektöre giriş yapmasına rağmen yerel pazarlarda kayıt dışı ürünlerin hâkimiyetinin devam etmesi dezavantajlı rekabet ortamını derinleştirirken, kontrolsüz üretimin getirdiği olumsuzluk gıda güvenliğinin ve ürün standartlarının azalmasına neden oluyor. Gıda Mühendisleri Odası Şanlıurfa İl Temsilcisi Berat Melik, kayıt dışı ve onaylı olmayan işletmelerin mevzuata uygun üretim ve lojistik prosesleri uygulayıp uygulamadığının kontrol edilemediğine dikkat çekti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın süt ve süt ürünlerinin üretimi konusundaki mevzuatının açık ve net olduğunu ifade eden Berat Melik, “Süt ve süt ürünleri işletmelerimizin bu mevzuata uygun üretim standartlarını sağlaması zorunlu bir konudur. Sanayi işletmelerimiz rutin denetimlerle sık sık kontrol ediliyorlar. Burada hem üretim kalitesi hem de gıda güvenliği açısından gerekli denetleyici mekanizmalar oluşturulmuş durumda. Ancak kayıt dışı ve küçük ölçekli işletmelerin üretim ve lojistik süreçlerini doğru yapıp yapmadıklarını kontrol altına alınmış değil. Yöresel üretim yapan kayıt dışı ve onaylı olmayan üreticilerin büyük çoğunluğu bu mevzuatlara uymuyor. Haliyle her bölgede bir üretim standardı yakalamak çok zor. Bu durum da önemli oranda ürün kalitesinin yetersizliğine ve gıda güvenliği sorunlarına neden oluyor. Bizim süt ve süt ürünlerindeki potansiyelimizi daha kontrol edilebilir, kaliteli üretim prosesleri ile buluşturmamız gerekir” dedi.

Urfa merkez ve Siverek’te güçlü üretici kooperatiflerine ihtiyaç var

Küçük ölçekli aile işletmeleri ile kayıt dışı işletmelerin kontrollü üretim sistemine entegrasyonu ve yerel ekonomiye kazandırılması için hem kent merkezinde hem de Siverek’te bölgesel bazlı güçlü üretici kooperatiflerine ihtiyaç olduğunu belirten Berat Melik, “Gelişmiş ülkelerde de geleneksel üretimden kaynaklı benzer  problemler yaşanıyor.  Avrupa’nın Rokfor ve mozerella gibi tüm dünyada bilinen ünlü peynirleri var. Ancak Avrupalılar bu durumu çiftçiyi ve tüketiciyi bilinçlendirerek ve kooperatif örgütlenmesi ile çözdü. Bizim süt ve süt ürünlerindeki üretim potansiyelini doğru bir şekilde değerlendirebilmemiz için zaman kaybetmeden üretici kooperatifleri kurmalıyız. Kooperatiflerin, üretim tesislerinin yanı sıra bölgesel düzeyde süt toplama merkezlerine de ihtiyaç olacak. Bu sayede küçük aile işletmelerine alım garantisi vererek üreticilerimizin finansa erişimini de güçlendirebiliriz. Kurulacak kooperatifler farklı bölgelere özel yürüteceği markalaşma çalışmalarıyla yüksek katma değerli, Coğrafi İşaret almış ürünlerin üretimine de önemli katkı sağlayacaktır” diye konuştu.  

Urfalı markaların kovalarıyla yeni ürün yapıp piyasaya sürüyorlar

Şanlıurfa’da da ülke genelinde olduğu gibi sahte ve taklit-tahşiş yapılmış ürünler konusunda ciddi artış olduğunu sözlerine ekleyen Başkan Melik, şöyle devam etti: “Nerede üretildiği belli olmayan ürünleri kayıtlı/onaylı işletmelerin etiketleri ile yada etiketsiz ambalajlar ile piyasaya sunuyorlar. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bazı süt ve süt ürünleri üzerinde yaptığı incelemelerde nişasta ve jelatine rastladığını biliyoruz. Kaymaklı yoğurt için margarin ve hayvan iç yağı kullanıldığı tespitleri de var. Ayrıca kayıt ve onay dışı işletmeler Türk Gıda Kodeksi’ne aykırı bir şekilde kentimizdeki büyük ve yerel firmalara ait kovaları tüketicilerden toplayarak yoğurt üretiyor. Sahada yapılan denetimlerde söz konusu onaylı firmaların ambalajlarına yapılan bu kaçak yoğurt dolumları sanayicilerimiz için büyük hak kaybına sebebiyet veriyor. Bu sorunun önüne geçmek için süt ve süt ürünleri üreticilerimizin güvenlik kilitli ve etiketli ambalaj sistemlerine geçiş yapması, tüketicilerin de güvenlik kilidi ve etiketi olmayan, daha önce kullanıldığı tespit edilen ambalajlardaki ürünleri tüketmemesi gerekir.”