Şanlıurfa’da tarım toprakları mikrobiyal gübreyle korunacak

Türkiye’nin en yüksek kimyasal gübre ve zirai ilaç kullanım oranlarına sahip olan kentleri arasında ilk sırada olan Şanlıurfa’da, toprak ve yer altı kaynaklarını korumak amacıyla başlatılan mücadele sürüyor. GAPTAEM tarafından düzenlenen tarla gününde topraktaki öz bakterilerden üretilen ve kimyasal içermeyerek verim artışı sağlayan Azotek-1 mikrobiyal gübresinin tanıtımı gerçekleştirildi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Şanlıurfa’da tarım toprakları mikrobiyal gübreyle korunacak

MEHMET NABİ BATUK / ŞANLIURFA

GAP Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü (GAPTAEM) tarafından Talat Demirören Araştırma İstasyonu’nda düzenlenen tarla günü etkinliğinde Toprak Gübre ve Su Kaynakları Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen ve tescili alınan AZOTEK-1 Mikrobiyal Gübresinin tanıtımı gerçekleştirdi.

GAPTAEM tarafından tescil edilen ‘ŞANLIBEY’ kırmızı mercimek çeşidine uygulaması gerçekleştirilen mikrobiyal gübre çeşidi ile verimin artırılması ve zirai ilaç ve gübre kullanımının azaltılması hedefleniyor.

Topraktaki öz bakterilerden üretilen mikrobiyal gübrelerin bölgeye yayılması için çiftçilere erişimi güçlendirecek girişimler de devam ediyor. GAPTAEM Genel Müdürü İbrahim Halil Çetiner, yaptığı konuşmasında buğday ve mercimeğin ana vatanı olan Şanlıurfa’daki yüksek zirai ilaç ve gübre kullanımı nedeniyle toprak ve yer altı sularındaki kirlilik oranlarının tehlikeli bir şekilde artırdığına dikkat çekti. Sahada yaptıkları analizlerde durumun sürdürülebilir tarım açısından olumlu olmadığını ifade eden İbrahim Halil Çetiner, “Mikrobiyal gübreler, hem verim oranları hem düşük maliyeti ile kimyasal gübrelere karşı bölgemizin vazgeçilmezi olacak. Öncelikle mercimek, nohut ve buğdayda yaygınlaşmasını hedefliyoruz. Kurum olarak çiftçilerimizin gübreye erişimini güçlendirmek amacıyla mikrobiyal gübrelerimize erişimi güçlendirecek projeler hazırlıyoruz” dedi.

“Toprak ve yer altı sularımızda tehlike çanları çalıyor”

Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, Şanlıurfa’nın mercimek üretiminde Türkiye’nin lider kenti olduğunu söyledi. Mercimeğin azotu kökünde depolaması nedeniyle pamuk gibi pek çok üründen önce ekilerek gübre kullanımın azalttığını ifade eden Aksoy, “Ancak bu kadim yöntemler toprak kirliliği mücadelemizde artık yeterli gelmiyor. Toprak ve yer altı sularımızda tehlike çanları çalmaya başladı. Türkiye’de satılan kimyasal gübrenin yüzde 10’u zirai ilaçların yüzde 5’i Şanlıurfa’da tüketiliyor. Böyle devam ederse tarım topraklarımızın çoraklaşması kaçınılmaz olacak. Mikrobiyal gübreler bu alanda kimyasal gübrelere karşı mücadelemizde elimizi güçlendirecek” diye konuştu.    

“Mikorizalar tüm dünyanın gündeminde”

Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Yılmaz da mikrobiyal gübrenin gelişmiş ülkelerde bir trend haline geldiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Mikrobiyal gübreler doğal olarak toprakta bulunan bakteri, alpler ve mikorizmaları harekete geçirerek verimi artırıyor. Özellikle izotyum bakterileri bu alanda yoğunlukla kullanılmaya başlandı. Bu bakteriler hava ve bitki arasında faaliyete geçiyor. Bitkiler bu yöntemle toprağa 10 kilograma kadar azotu depolayabiliyor. Son dönemde mikorizalarla ilgili çalışmalara ağırlık verilmiş durumda. Her bitkinin mikorizası farklı. O nedenle her tohum çeşidine göre farklı bir mikrobiyal gübre geliştiriliyor. Bu alandaki çalışmalara daha çok ağırlık vermek durumundayız. Aksi taktirde tarım faaliyetlerimiz sürdürülebilir olmaktan çıkacak.”