Bekir Yıldız: Gurbetçi işçilerin yazarı

Bekir Yıldız, Alman gurbetçi işçi öyküleri ve Güneydoğu röportajlarıyla edebiyatımızda iz bırakan isimlerdendi...

Bekir Yıldız, 1933 yılında Urfa’da dünyaya geldi. Babasının görevi gereği çocukluğu birçok kentte geçti. İlköğrenimini farklı kent ilkokullarında sürdürdü. İstanbul Sanat Enstitüsü matbaacılık bölümünden dizgi operatörü olarak mezun oldu. Matbaalarda dizgici olarak çalıştı. 1962 yılında 29 yaşındayken, gurbetçi işçi olarak Almanya’ya gitti. Heidelberg matbaa makineleri fabrikasının montaj bölümünde 4 yıl görev yaptı. 1966 yılında yurda dönünce Almanya’da oluşturduğu birikimleriyle Asya dizgi matbaasını kurdu ve Cem Yayınevi’ne ortak oldu.

Yıldız’ın ilk öyküsü 1961’de 18 yaşındayken ‘’Tomurcuk’’ adlı çocuk dergisinde yayımlandı. Güneydoğu Anadolu insanını konu alan çalışmaları, Yeditepe, May, Halkın dostları, Yeni A, Yazko edebiyat dergilerinde çıktı. Edebiyat çevrelerinde ilgi uyandırdı. Romanlarında aynı konuların yanında gurbetçi işçilerin Almanya’daki ağır sömürüye dayalı yaşamlarına yer verdi. Bunlar içinde ‘’Alman Ekmeği’’ en çok hatırlanan eseridir. Bu eser aynı zamanda Almanya’da çalışan işçilerimiz hakkında yazılmış ilk edebiyat çalışmasıdır, bu nedenle edebiyat dünyasında büyük ilgi uyandırdı.

1961 yılında Kara Vagon adlı hikaye kitabıyla May Edebiyat Ödülünü aldı. 1971’de Kaçakçı Şahan eseriyle Sait Faik Hikaye Armağanı’nı kazandı.1990’da Darbe adlı romanıyla Milliyet Roman ödülü ve 1991’de de Allah’ın Gölgesinde Koşanlar röportajıyla Yunus Nadi Ödülü’nün sahibi oldu.

Bedrana 1974’te, Kara Çarşafl ı Gelin 1975’te yönetmen Süreyya Duru tarağından film yapıldı. Umut Zamanı ve Darbe de sinemaya aktarıldı. Bekir Yıldız’ın öykü deneme, röportaj ve romandan oluşan 20’yi aşkın eseri var.

Yıldız’la aldığı bir ödül sonrası, 60’lı yılların sonu olmalı, bir röportaj yapmak için gittiğim Asya Matbaasında dizgi yaptığı sırada tanıştım. Birbirimizi sevmiş olmalıyız ki, zaman içinde sohbetlerimiz arttı, dostluğumuz gelişti. Tepkisel anlatımı ve coşkulu ifadeler bezenmiş güneydoğu aksanlı konuşma biçimi ve katıksız dostluğu aklımda iz bırakmıştır.

Akıcı diliyle Almanya gurbetindeki işçi yaşamından ilk kez öyküler aktaran Bekir Yıldız 1998 yılında aramızdan ayrıldı. Sevgili dostumu arıyor, saygıyla anıyorum…

GÜNÜN NOTU:

Hukuk çalışıyor, Trump aleyhine dava üstüne dava açılıyor. Ama o hala Cumhuriyetçilerin favorisi…