Bilgi, TEKMER için izni aldı Beylikdüzü’nde sanayicileri bekliyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi 1996’da kurulduğunda, sosyal bilimler alanında Türkiye’nin en parlak akademisyenleri ile yola çıkmıştı. Bir sosyal bilimler üniversitesi olarak itibar yaptı. 2006’da üniversitenin bağlı olduğu Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı’nın yüzde 50’si Amerikalı Laureate Education’a geçince mimarlık ve mühendislik fakülteleri de devreye girdi. Bu tarihten itibaren üniversite, STEM alanlarında da akademik yapısını güçlendiriyor. YÖK’ten daha önce izni alınan tıp fakültesinin de kuruluş hazırlıkları var.
Pandeminin hemen öncesinde Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı’nda yönetimin ağırlığı Can Holding’e geçti. Mühendislik ve teknoloji konularındaki yatırım planlarında vites artırıldı. Özellikle sanayi odaklı bilim projelerinde “Ben de varım” diyen üniversitedeki bu hazırlıkları İstanbul Bilgi Üniversitesi Araştırmadan Sorumlu Rektör Danışmanı Doç. Dr. Yiğit Dağhan Gökdel anlattı.
‘Sosyal bilimler üniversitesi’ algısı kırılıyor
Lisans ve yüksek lisansını elektronik mühendisliği alanında yapan, ardından da Amerika’da biomedikal mühendisliğine yoğunlaşan Doç. Dr. Gökdel, dokuz yıldır Bilgi çatısı altında hem akademisyenlik yapıyor hem de araştırmalarda rol alıyor. “Sosyal bilimler üniversitesi algısını üzerimizden atmak istiyoruz” diyen Gökdel, Can ailesinin de mühendisliğe ağırlık verdiğinin altını çiziyor.
Bu dönüşüm planının en önemli parçası
Teknoloji Geliştirme Merkezi’nin kurulumu. Doç. Dr. Gökdel, kısa adı TEKMER olan bu merkez için iyi haberi veriyor: “Bu merkezlerin bilimsel araştırmalar ve sanayi işbirlikleri açısından önemli avantajları var. Biz de tüm hazırlıklarımızı yaptık, KOSGEB’e başvurduk. Birkaç hafta önce kabul kararı çıktı.”
Yaklaşık 2 milyon TL’lik fon alan TEKMER projesi çatısı altında TEKMER AŞ’nin de kurulumu tamamlanmış. Bina için Beylikdüzü Belediyesi ile anlaşma yaptıklarını söyleyen Doç. Dr. Gökdel, Ambarlı limanı yakınlarında bin 300 metrekarelik modern bir binanın kendilerine tahsis edildiğini belirtiyor. Peki neden Beylikdüzü? Şöyle yanıtlıyor Rektör Danışmanı: “Birincisi bu bölgede bir teknoloji merkezi olarak rakibimiz yok. İkincisi büyüyen bir yer. İSO’ya kayıtlı 660 sanayi kuruluşu var. Bölgeye Hadımköy de dahil edildiğinde İSO 500 Büyük Firma listesinde dört, İkinci 500 Büyük Firma listesinde de iki şirket yer alıyor. Toplam yıllık ihracat 500 milyon TL’nin üzerinde. Yaklaşık 22 bin kişilik istihdam potansiyeli olan bir bölge. Belediye bize geldi ve bölgede prestijli bir üniversitenin, bir TEKMER’in olmasını çok istediklerini söyledi. Buraya startup’lar gelsin, bilimsel araştırmalar yapılsın istiyorlar. Bize de mantıklı geldi.”
Merkez’e müdür aranıyor
İstanbul Bilgi Üniversitesi, Beylikdüzü’ndeki TEKMER’i altı aydan kısa sürede hayata geçirmiş olacak. Öğrenciler ve öğretim üyelerinden yoğun bir girişimcilik talebi aldıklarını söylüyor Gökdel. Hedef burada bir yandan yatırımcı ağı oluştururken bir yandan da bölgedeki sanayi kuruluşlarıyla ortak projeler yürütmek. Gökdel’in vizyonu net: “Sürdürülebilir, akıllı sistemler ve teknolojilere odaklandık. Üniversite bünyesinde 350 araştırmacı var. Mühendislikte 8 bölüm ve 3 bin öğrenci bulunuyor. Şu anda TEKMER için proje geliştirme uzmanları ve müdür arayışımız sürüyor. Beylikdüzü bölgesinde çok sayıda KOBİ de var. Onlarla Ar-Ge yapmak, kurumsallaşmalarına destek vermek, kol kola çalışmak istiyoruz. Bu şirketleri yüksek teknolojili yapılara dönüştürmek istiyoruz. Sanayinin sorununu çözecek projelere odaklanacağız. Mühendislikte özellikle öne çıkan konular var: Veri bilimi, sürdürülebilirlik, biomedikal teknolojiler, sağlık bilimleri. Mühendisliğin niş alanlarına yoğunlaşacağız.”
Karbon ayak izine göre park ücreti öde!
İstanbul Bilgi Üniversitesi’ndeki bilimsel araştırmalarda sürdürülebilirlik öne çıkıyor. Doç. Dr. Gökdel, Santral İstanbul kampüsündeki park yerinde araçların karbon ayak izlerini azaltmaya yönelik bir teknoloji sistemi geliştirdiklerini anlattı. Proje kapsamında; park yerine gelen araçların, park alanında dolaşmalarından kaynaklanan karbon salımı dikkate alınıyor. Bu veri ışığında park ücretini belirlemeye kadar uzanan bir dizi iyileştirici düzenleme sisteme dahil edilmiş. Gökdel, “Araçların park ücreti, karbon izlerine göre belirlenecek. Az izi olan daha az park ücreti verecek. Sistem için İSPARK ile de görüştük” diyor.
Akıllı Köy’de akıllı sensör tasarımı
Üniversitenin, TEKMER dışında da sanayi işbirlikleri halen yürüyor. Son dönemde şirketlerden ciddi bir talep artışı olduğunu söyleyen Gökdel, Vodafone Türkiye’nin yürüttüğü Akıllı Köy projesindeki çalışmayı örnek veriyor. Bilgi’nin mühendislik ekibi kurdukları sistemle, tarlalardaki akıllı sensörlerin veri kaybını önlemeye yarayan “esnek sensör ağı”nı hayata geçirmiş. Gökdel, “Fırtına gibi olağanüstü durumlarda güç kesintisinden kaynaklanan veri kaybı riski ortadan kalktı. Veriyi toplama, koruma ve halka nasıl kullanılacağını anlatma bizim işimiz. Tayvan ve Fransız ortaklarımız var” diye anlatıyor projeyi.