Ekşi mayalı ekmek projesi, 100 milyon liralık yatırıma dönüştü

Hatice Aydoğan ÖZSÖKMEN
Hatice Aydoğan ÖZSÖKMEN Eskişehir Notları

Şubat ayında gazete üst yöneticilerimiz ile birlikte Eskişehir Sanayi Odası’na başkanlık yaptığı 28 yıllık süreçte, ilde sanayinin gelişmesi adına sayısız girişime liderlik eden Endel Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Özaydemir’i, EOSB’deki yeni yatırımı Demirali Ekmek Fabrikası’nda ziyaret etmiştik. Ürettiği ekşi mayalı ekmeklerden ikram ederek, Ar-Ge çalışmalarından bahsetmişti.

100 milyon liraya mal olan bu gıda yatırımının detayları üzerine sohbet etmek için tekrar bir araya geldik. Ömrünü Eskişehir’e adayan, yüzyıllık Kılıçoğlu markasını başarı ile bugüne taşıyan ve yeni yatırımları ile faaliyet alanını sürekli büyüten bir sanayici neden ekmek fabrikası kurdu? Yanıtı şu oldu: “Suna Kıraç ‘Ömrümden uzun ideallerim var’ demişti. Benim de öyle, ömrümden uzun projelerim var. Ortaokul üçüncü sınıfta anneme bakırdan bir çamaşır makinesi yapmıştım, üniversitede mısır patlatma makinası Cinpat’ı, mantı makinası yaparak hazır mantı ürettim. Hala aklımda çamaşır kurutma dolabı projesi var, başkaları da. Çocukken babamın fırınında çalışırdım. Sonra kiremit üretimi ve diğer sektörler. Pişirme ve kurutma incelikleri olan bir iş. Tecrübelerimi de ekleyerek bir hayalimi daha gerçekleştirdim. 1996 yılından bu yana ekşi mayalı ekmek hep aklımdaydı. Uzun yıllar hem bizim hem de dünyanın farklı ülkelerindeki ekmekleri araştırdım. Pandemi döneminde bolca vaktim oldu. Fizibilitesi bitince günlük 70 bin adet ekmek kapasiteli fabrikayı devreye aldık. Ürettiğimiz ilk ekmekleri her gün 50 bin adet deprem bölgesine gönderdik.”

Bu yeni girişim için sizi harekete geçiren ne oldu diye sordum. “Artık evinde anılarını yazmalısın diyenler” dedi gülümseyerek ve girişimci ruhunu şu sözlerle dile getirdi: “Merak duygusu girişimciliği tetikler. Neden, niçin, nasıl sorusuna yanıt arayanlar fark yaratır. Merak duygumu ve aklımdaki projeler için soru sormayı hiç bırakmadım.”

Neden ekşi mayalı ekmek sorusuna, hala geleneksel yöntemlerle üretildiğini hatırlatarak, “Ekmek endüstriyel bir ürün olmalı. Bilim ve teknoloji kullanılarak üretilmeli. Bu ekmek özel bir ürün. Nasıl fabrikasyon haline getiririm diye düşündüm. Makinalarını dizayn ettim. Enerji bilançolarını hesapladım. Soğutma, ısıtma, pişirme işini tam otomasyonlu hale getirdim. Ekmeğin özelliği mayasında. Yatırımın en önemli kısmını da mayaya yaptık. Hazır maya kullanmıyoruz, kendi formülümüzle mayayı çoğaltıyoruz” diyerek yanıt verdi.

Mayadolu markası ise üretilecek ekmeğin özelliklerini şöyle sıraladı: “Katkı maddesi yok. Lezzetli, organik, sağlıklı, besleyici, ufalanmıyor, küflenmiyor, buzdolabında 45 gün bayatlamadan tazeliğini koruyor. Gluteni düşük, insülin direncinin düşmesini sağlıyor. Tam buğdaydan yapıldığı için sindirim sistemini koruyor. Tokluk hissi veriyor. Yapımı 24 saat süren ekmeği, yarı pişmiş, evde yeniden pişirilerek kullanılacak diğeri ise tam pişirilmiş şekilde satışa çıkaracağız. Ceviz, zeytin, domates gibi ürünlerle çeşitlendireceğiz. Geleneksel yöntemler yerine endüstri disiplini içinde bilimsel yöntemlerle, el değmeden, ambalajlı 350-450 gramlık paketlerde çok yakında tüketicilere ulaştıracağız.”

Yaşamın getirdiği tüm zorluklara rağmen girişimci ruhunu kaybetmeden, yenilikçi fikirlerini yatırıma dönüştüren Eskişehir’in duayen sanayicisi Savaş Özaydemir, yeni projeleri ile ufuk açmaya, yol göstermeye devam ediyor. Başarılar diliyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar