FETÖ’den el konulan Akfel, Türkiye’ye karşı dava açtı

Türkiye, “uluslararası tahkim mahkemesini” ilk kez Cem Uzan ile duydu. 10.1 milyar dolar talebiyle Dünya Bankası’na dava açan Güney Kıbrıs merkezli Libananco’nun Uzan ile bağlantılı olduğu herkes tarafından biliniyordu. El konulan şirketleri geri kazanmak adına Libananco, Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi’ne (International Centre for Settlement of Investment Disputes-ICSID) Türkiye aleyhine dava açtı. Dünyaca ünlü avukatları tutan Libananco, yıllarca devam eden davayı kaybetti, üstüne üstlük Türkiye’nin avukatlık ücretini de ödedi. Libananco’nun bir benzerine ise 2018 yılında Türkiye’ye açılan bir dava ile şahit oldu. İki yıl önce ilk kez DÜNYA’nın duyurduğu bu haberde de Belçika merkezli Cascade Investment NV adlı bir şirketin, Türkiye’de sahibi olduğu medya şirketlerine el konulduğunu iddia ederek ICSID’a dava açtığını sizlerle paylaşmıştık. Haberimizde Cascade adlı Belçikalı şirket, Türkiye’deki Cihan Medya Dağıtım’ın ve el konulan Zaman Gazetesi binasının da sahibi olarak olduğunu iddia ederek Türkiye’den 80 milyon dolar talep etmişti. Türkiye’nin 2 yıl önce nüfusunun 80 milyon olduğunu düşünürsek, talep edilen 80 milyon dolar birçok kişi açısından manidar görünmüştü.

Bunları neden mi anlattım?

Şimdi hem Uzan hem de Zaman Gazetesi’nin dolambaçlı yolunu kullanan bir şirket daha Türkiye’ye karşı dava açtı. Yine bir ilki gerçekleştirerek sizlerle paylaşacağımız haber ise bir dönem Türkiye’nin en büyük enerji şirketlerinden biri olan Akfel Holding’e ait.

RUSYA’DAN GELEN GAZIN YÜZDE 55’İ AKFEL’İN

Bildiğiniz üzere 1995 yılında Baltacı Ailesi tarafından kurulan Akfel, yıllık 70 Twsa’yı aşkın doğalgaz ticaret hacmi ile Türkiye’nin en büyük özel sektör doğalgaz ithalatçısı. 2012'de Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), Rusya'dan doğalgaz ithal etmek isteyen ve izin alan 4 Türk şirketinden biri olan Akfel, 30 yıllık ithalat lisansı aldı ve toplam 6 milyar metreküplük gazın 2.25 milyar metreküpünü üstlenmiş oldu. Türkiye’nin en büyük özel sektör doğal gaz ithalatçısı olan Akfel’in, Rusya’dan Türkiye’ye özel sektör alımları içinde yüzde 55, toplam gaz satışında yüzde 20 payı olduğu ve yıllık 500 milyon dolara yakın cirosu bulunduğu biliniyordu. Bir süre sonra Türkiye’de “doğalgazın prensi” olarak tanınan şirket ortaklarından Fatih Mehmet Baltacı ve Murad Abdurrahman Baltacı ve Melike Baltacı kardeşlere ait hisselerin bir kısmı Rus enerji devi Gazprom’a satıldı. 17-25 Aralık’taki operasyonların ardından Baltacı ailesinin bir kısmı tutuklanmış, bazıları da yurtdışına kaçmıştı.

SİNGAPUR’DA ŞİRKET KURDULAR, HİSSE DEVRETTİLER

Ardından Akfel Grubu şirketlerinden Akfel Commodities, Akfel Gaz ve Akfel Enerji TMSF’ye devredilmişti. Bu yılın ocak ayında da 6 yıl önce Türkiye’den Kanada’ya kaçan Akfel Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Mehmet Baltacı hakkında FETÖ nedeniyle açılan davada 15 yıl hapis cezası istendi. İddianamede yer alan MASAK’ın raporlarında da Akfel’de geçmiş yıllarda yurtdışında kurulan bir şirkete yapılan hisse devirleri ortaya çıkmıştı. Singapur’da kurulan Akfel Commodities adlı şirkette Fatih Mehmet Baltacı’nın yüzde 80, Abdurrahman Baltacı’nın yüzde 20 hissesi vardı. İşte o Singapur’daki Akfel’in şirketi, Türkiye’yi dava etti. Dünya Bankası’nın yönetimindeki Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarını Çözme Merkezi’ne (ICSID), başvuruda bulunan Akfel Commodities Pte. Ltd. ve Hollanda’daki iştiraki I-Systems Global, Akfel Holding’in varlıklarının kamulaştırılmasına karşı Türkiye’ye karşı bir dava açtı. 18 Eylül 2020’de ICSID’a başvuran Akfel, TMSF'nin denetimi altına girdikleri için Türk Cumhuriyeti’nden tazminat talep etti.

BALTACI’NIN AVUKATI UZAN’A KARŞI TÜRKİYE’Yİ SAVUNMUŞTU

Akfel’in buradaki avukatı ise Türkiye’nin yakından tanıdığı İngiliz Freshfields Bruckhaus Deringer adlı hukuk şirketi. Londra ve Paris bürolarından davaya katılan Freshfields Bruckhaus Deringer, Uzanlara ait olduğu ortaya çıkan Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde kurulu Libananco adlı şirketin Türkiye’ye karşı açtığı 10.1 milyar dolarlık tahkim davası ile Türkiye’nin gündemine gelmişti. Bu davada Freshfields Bruckhaus Deringer, Coşar Hukuk Bürosu ile birlikte Türkiye’nin avukatlığını yapan 2 şirketten birisiydi. 1723’te kurulan Freshfields Bruckhaus Deringer, 5 bin çalışanı ile dünyanın en büyük hukuk şirketlerinden biri olarak tanınıyor.