Fransa’da gençliğin patlaması…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan

Fransa’da 17 yaşındaki göçmen Nahel’in öldürülmesi sonrası yaşanan başkaldırı, 1968 öğrenci ayaklanmalarını düşünmeme ve iki başkaldırının kıyaslamasını yapmama neden oldu.

1968 Başkaldırısı üniversitelerde başlamış, temel sloganı “Gerçekçi ol imkansızı iste!” şeklindeydi. Olaylar sıçramış, arkasından işçi konfederasyonları öğrencileri destekleyip “genel grev” tehdidinde bulunmuştu. 68 Olayları Fransa’dan birçok ülkeye yayıldı. Amerika’da Vietnam protestolarını başlattı. Türkiye dahil birçok ülkede eğitim alanında iyileştirmelere yol açtı.

Arap asıllı bir Fransız gencinin “orantısız şiddet” ile bir polis tarafından öldürülmesi sonrası, varoşlardan başlayıp kent merkezlerine sıçrayan olaylarda 45.000 polisin görev almasına rağmen, en az 2.000 aracın ve 800’e yakın işyerinin yakılması önlenemedi.

Bu olaylardan 2 ders çıkarmak mümkün: Devlet burada “şiddetin tekeli” olarak hareket etti, olayların 40-50 yıllık birikimin ürünü olduğunu göz ardı etti. Başkaldıran gençlik dışlanmışlığa karşı sosyolojinin kullandığı ünlü deyimle “habitus”una sinen kolektif tepkiyi kustu ve eylemler sürüyor.

Fransa’da banliyö “sürgün yeri” ile eş anlamlıdır. Burada yerleşik Mağribi asıllı Fransızlar dile hakimdirler, Fransız gibi yaşarlar ama “kast dışı” kalırlar. Ömürleri “prekarya” olarak çalışmaktan ibarettir. Bu yüzden anarşizmin ruhuna uygun bir “kıvılcımın atılması”nı beklerler, polis şiddeti bunun için en uygun kıvılcımdır. Bu denli olguları belli bir olayda Fransa Cumhurbaşkanı’nın “olayları anlamak için belediye başkanlarıyla görüşme kararı“ vermesi, batılı siyasetin sorun çözme yetisindeki hantallığı anlatır.

Bu türden patlamalara kısa vadeli çözüm yolu gözükmüyor…

Bu insanlar Fransa’ya hizmet sektörünün prekaryası olmaya geldiler ve gelmeye devam edecekler. Nitekim olaylar sürerken “Üçüncü kuşaktan bir Fransız geçmişe sahip herkese yurttaşlık verilmesine” ilişkin karar, Batı’nın bu türden göçlere hep “mecbur” olduğunu anlatır.

Fransa’da kent varoşlarında reşit olmayan gençlerin başkaldırılarından çıkarılması gereken dersler olduğu düşüncesindeyim.

GÜNÜN NOTU: IMF eski Başkan Yardımcısı Prof. Anne Krueger’in “Kapsamlı reformlar olmadıkça Türkiye için çıkış yolu yok” makalesi yankı yaptı ve dünyada konuşuluyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
VEDA 03 Kasım 2023