IMF’nin ‘yeni mektubu’
IMF’nin, James P. Walsch başkanlığında 25-29 Eylül tarihleri arasında gerçekleştirdiği, ‘Gözden Geçirme Misyon Turu’ sonrası yayımlanan ‘not’ son 5 yılın en gerçekçi değerlendirmesi olma özelliğini taşıyor. IMF, Türkiye’nin ekonomik önlemlerini yerinde buluyor, ancak bunların ısrarla sürdürülmesini tavsiye ediliyor.
Önerilen önlemlerin başında faizin yükseltilmesinin devam etmesi ve dış açığın Orta Vadeli Program hedeflerinin altına indirilmesi konusu yer alıyor.
Değerlendirmede, ‘’Kalıcı enflasyon düşüşü için faiz yükseltimlerinin devamı gerekiyor. Bununla birlikte para-kredi piyasasına daha fazla sinyal verilmesi sağlanmalıdır. Yanı sıra, TL’nin dalgalanması kararı sürdürülmelidir‘’ ifadesi dikkat çekiyor. IMF’nin 6 Ekim tarihinde Washington’ta yayımladığı notta önerilen 5 nokta aslında bir politika çerçevesi ve bunlar şöyle sıralanıyor:
1- Politika değişimi çok olumlu. Faizlerin yükseltilmesi, vergilerin artırılması yatırımcı güvenini artırmıştır.
2- Alınan önlemlerle, deprem felaketine rağmen büyüme oranı korunabilmiştir. 2024’de büyüme oranı % 3.5’a gerileyecek ama cari açık % 3’lerde olacak.
3- Enflasyon düşüyor… 2023’te %69 olarak ön görülen oran, 2024 yılı sonunda %46’ya düşecek.
4- Bundan sonraki politika kararları, mevcut erişilen konumun üstüne inşa edilmelidir.
5- Dezenflasyon program uygulaması öncelikli olmalı. Bunun için politik faiz ile para politikası birbirlerine uyum sağlamalı. Hedef beklentiler buna uygun hale gelmeli. Para ve kredi piyasasının etkin çalışması için finansal liberasyon sürdürülmeli.
Bu politika ‘not’u bana IMF’nin Türkiye’yi pasif izlemeden çıkardığını, Haziran 2023’den başlayan politika değişimini benimsediğini ve değerlendirmelerden çok, öneriler yaptığını gösteriyor. IMF‘nin değerlendirme çerçevesiyle alınan kararların uyumsallaştığını görmek memnuniyet verici. Çünkü Türkiye’ye kaynak girişinin hızlanması, başta bu kurum sonra da derecelendirme kuruluşlarının verdiği ‘not’ ile çok ilişkili görünüyor.
GÜNÜN NOTU:
Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Dr. Fatih Birol, Türkiye’nin sınırda karbon vergilendirilmesi uygulamasını gündemine alınmasını öneriyor.