Madenciliğin gerçek kalemi…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan

İlk madenci hikayelerinin yazarı Ahmet Naim Çıladır, kömür madenciliğini edebiyata taşıyarak iz bıraktı, onu saygıyla anıyorum.

Ahmet Naim Çıladır, 1904’te İstanbul’da dünyaya geldi. Babasını kaybedince bir kelleci dükkanında garson çıraklığı yaptı. Akşamları papaz okulunda Fransızca eğitimi aldı.

Yaşadıkları zorluklar nedeniyle Beyrut’taki ağabeyinin yanına gitti. Altı yıl sonra İngiliz işgali nedeniyle Beyrut’tan ayrıldı. Bir Nakşibendi tekkesinde yaşamaya başladı. Tekke yöneticilerinin savaş zenginlerini desteklediklerini görünce, tekkeden ayrıldı.

Zonguldak’a dönüp Ticaret Odasında çalışmaya başladı. Ardından Fransızların işlettiği Ereğli Kömür İşletmeleri’nde tercüman oldu. Burada maden işçilerinin yaşadıkları zorlukları gördü. Üç-dört işçinin ölümüne tanık olunca, kömür işçilerinin yaşamlarıyla ilgili yazılarını ve öykülerini yerel gazetelerde ve dergilerde yayınlamaya başladı. Türkiye’nin ilk madenci yazarı oldu. Zonguldak çevresinde “Kanca Ahmet” olarak anıldı.

1925’te “Yabancı sermaye ve işçi sorunları” ve “Ereğlı Kömür Havzası Tarihi” üzerine iki araştırma yayımladı. Bir yazısı nedeniyle tutuklandı, bir süre sonra serbest kaldı. İşçilere giysi, yatacak yer ve yemek verilmesini talep eden bir yazısı nedeniyle bir kez daha tutuklandı. 1941’de işçilere solcu propaganda yaptıkları, Marksist kitap okumalarını tavsiye ettikleri savıyla, bu kez Mehmet Seyda ile birlikte yeniden tutuklandı, hapis yattı.

İlk dönemlerde sadece Zonguldak gazetelerine yazan Ahmet Naim’in, 1935 sonrasında İstanbul’daki Son Posta gazetesi, Yeni Adam, 7 Gün, Yurt ve Dünya dergilerinde yazıları yayımlanmaya başladı.

Kitapları Kuduz Düğünü, Ateş Nefes, Bir Yudum Soluk, Yeraltında 45 Sene başlıklarını taşır. Ayrıca Toprağa Dönüş isimli bir romanı, Uzun Mehmet ve Define adlı iki oyunu, Bir Müstemleke Tarihi ve Ereğli Kömür Havzası isimli iki çok anlamlı incelemesi vardır.

1971 askeri darbe döneminde, sarı defterlere yazılıp yayımlanmamış hikayeleri, yazı denemeleri, radyo ve sahne eserlerine tutuklanırken el konuldu. Dostum olan oğlu Sina, bu eserlerin yakılıp yok edildiği düşüncesinde.

Ahmet Naim, ilk oğlunun ölümüyle büyük üzüntü yaşadı. Küçük oğlu Sina’nın sağır olmasının ardından hastalanarak sanatoryuma yatmasına çok üzüldü. Konya’da bir gazetede çalışırken hastalandı, Zonguldak’a döndü. Kısa bir süre hastanede yattı ve 24 Kasım 1967’de vefat etti.

Ahmet Naim, eserleriyle maden işçilerinin sorunlarını en yalın biçimde ve açıklıkla ortaya koymuş bir edebiyatçıdır. Oğlu Sina, 1993’de Zonguldak Havzasının Gelişimi eseriyle, babasının açtığı yoldan yürüyerek yankı yaratan bir eser yazdı.

Çıladır, Türkiye’de yaşamsal olan kömür madenciliğini edebiyata taşıyarak iz bıraktı, onu saygıyla anıyorum.

GÜNÜN SÖZÜ:

Yanlış para ve vergi politika kararları İngiliz Başbakanı Truss’u 40 günde istifanın eşiğine getirdi.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
VEDA 03 Kasım 2023