Deprem ve “Bir musibet bin nasihatten evladır”…
Her olumsuz gelişme bize, “Bir musibet bir nasihatten evladır” sözünü hatırlatır. Deprem umarım bunu hatırlatmıştır.
Siyasilerin ayrıştırıcı, çatıştırıcı söylemleriyle başlayan seçim propagandası sürerken, 6 Şubat’ta üst üste yaşadığımız 7.7 ve 7.6’lık iki deprem sonrası siyasilerin söylemleri değişerek “birlik ve beraberliği” içerir hal aldı. Dışardan yapılan destekler ise dışarıya dönük olumsuz siyasi söylemleri sona erdirdi.
Bu gelişmeler bana, “Bir musibet bin nasihatten evladır” sözünün doğruluğunu bir kez daha hatırlattı…
Şimdi bunun siyaset dilini, yumuşatıp, değiştirmesini, yeni bir söylemin hayata geçirilerek, siyasal yarışın sürmesini arzuluyor ve bekliyorum.
Deprem bize yıllardır, yerbilimci ve jeologlarımızın siyasetçiler ve halkımız tarafından dikkate alınıp önemsenmeyen uyarılarında ne kadar haklı olduklarını gösterdi. “Öldürücü olan deprem değil, yanlış yer seçip, kuralsız, özensiz eksikli yapılan binalardır” önerilerinde ne kadar yerinde olduğunu gösterdi. Asıl olanın yazılı kuralar yönetmelikler değil, uygulamadaki eksiksiz, denetime dönük tutum olduğunu hatırlattı.
Malatya’da, 1999 sonrası çıkarılan yönetmeliğe uygun yapıldığı söylenen ve milyonlarca liraya satılan dairelerin birçok insana mezar olduğunu üzülerek gördük. İzlerken kazancı dışında bir şey düşünmeyen yapının müteahhide beddua okumaktan başka bir şey yapamamanın çaresizliği içerisindeydim. Bilim insanlarının, “Siyasiler imar aflarıyla vatandaşa rüşvetle oy devşirme yolunu seçtiler” eleştirilerinin de çok haklı ve yerinde olduğunu düşünüyorum.
Deprem sonrasının siyasi yaşamımızda yeni bir döneme yol açması gerektiğine inanıyorum.
Siyasiler yeniden birkaç gün sonra propagandaya çıkarlarken bakalım nasıl davranacaklar? Depremle gelen musibet, onlar için nasihatle sonuçlanıp, söylem değişimine yol açabilecek mi?
Siyasilerle birlikte, kazançlarından başka bir şey düşünmeyen yap-satçılar bu depremden kendilerine bir ders çıkarabilecekler mi?
Yaşayarak göreceğiz…
GÜNÜN SÖZÜ:
Deprem felaketi 50’yi aşkın ülkenin yardım ekibi yollamasıyla uluslararası dayanışmaya dönüştü.